0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Kötüniyetle İstinaf Yoluna Başvurma

HMK Madde 351

(1) İstinaf başvurusunun kötüniyetle yapıldığı anlaşılırsa, bölge adliye mahkemesince, 329 uncu madde hükümleri uygulanır.



HMK Madde 351 Gerekçesi

Maddede istinaf başvurusunun kötü niyetle yapılması durumunda bölge adliye mahkemesince 333 üncü (yasada 329 uncu) madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilerek kötü niyetle hareket eden tarafın bölge adliye mahkemesince para cezasına mahkûm edilmesi öngörülmüştür.

HMK 351 Kötüniyetle İstinaf Youluna Başvurma Yagıtay Kararları


Yargıtay 12HD - Esas : 2022/12077 Karar : 2023/1376

  • HMK 351
  • Kötüniyetle İstinaf Yoluna Başvurma

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; itiraz dilekçesinde … İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu belirtilerek icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunulmuş olup, mahkemece borçlunun talebi doğrultusunda yetki itirazı kabul edilerek icra dosyasının … İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği bu nedenle borçlu tarafın istinaf talebinde hukuki yararı bulunmadığı gerekçesine dayanılarak istinaf başvurusunun esastan reddine, kötüniyetli istinaf talebi nedeni ile borçlunun vekili aleyhine 5.000 TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Borçlu temyiz dilekçesinde; kötüniyetli bir istinaf başvurusunun olmadığını, aksine hak kaybının önüne geçmek adına yapıldığını, karşı tarafa zarar verme saiki içermediği, zira yetki itirazının kabulü hakkında karar verildiğinde imzaya ve borca itirazın yetkili mahkemede değerlendirilmesi yönünde bir karar tayini gerektiğini, istinaf başvurusunda lehine hukuki yarar gözettiğini, hak arama özgürlüğü çerçevesinde başvuruyu yaptığını disiplin para cezasının hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.


İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ, Esas : 2023/173 - Karar : 2023/131

  • HMK 351
  • İstinaf başvuru hakkının kötüye kullanılması disiplin para cezasına hükmedilmesini gerektirir.

Davacı vekilinin istinaf sebebi ,arabulucuuluk dava şartı yokluğundan red edilen davada davalı lehine nispi vekalet ücreti takdir edilmemesine ilişkindir. Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesinin Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret:başlıklı 7 (2)maddesi - Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur. İlk derece mahkemesince Tarife’ye uygun şekilde ; ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmedilmiştir.olunmuştur.Davalı vekili davanın konusunun para veya para ile değerlendirilen bir uyuşmazlık olduğunu ileri sürmekte ise de Tarife’nin anılan hükmü ,zaten para ile değerlendirilebilen uyuşmazlıklar için öngörülmüştür. 6100 Sayılı HMK m.329/2 ‘‘Kötü niyet sahibi davalı veya hiçbir hakkı olmadığı hâlde dava açan taraf, bundan başka beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezası ile mahkûm edilebilir. Bu hâllere vekil sebebiyet vermiş ise disiplin para cezası vekil hakkında uygulanır.’’ hükmünü haizdir. Davalı vekili dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesine ve tarifenin açık hükmüne rağmen dava sürecini uzatacak şekilde lehine karar verilmesine rağmen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalının istinaf başvuru hakkını kötüye kullandığı, duruma da vekilin sebebiyet verdiği gözetilerek davalı vekili aleyhine disiplin para cezasına hükmedilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davalı vekili Av. Süleyman Esen hakkında HMK 329/2 gereği 3.000-TL disiplin para cezası verilmesine, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 96-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.


Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2025/1191 E. , 2025/1611 K.

  • HMK 351
  • Bölge adliye mahkemelerinin fiilen devreye girmesinden sonra istinaf ve temyiz denetiminden geçen bir kararın her ne ad altında olursa olsun yeniden Yargıtay gündemine taşınması kötüniyetli kanun yolu başvurusu addedilip, talep reddinin yanısıra, para cezası tayinini de gerektirir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (HMK), 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’ndan (HUMK) farklı olarak kanun yolları arasında karar düzeltme müessesesine yer verilmemiştir.

Yukarıda açıklandığı üzere bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra Yargıtay tarafından HMK uyarınca yapılan temyiz incelemesi sonucunda verilen kararlara karşı tarafların karar düzeltme hakkı bulunmadığından davalı vekilinin karar düzeltme isteği niteliğini taşıyan başvurusunun reddi gerekir. HMK’da İstinaf ve Temyiz olma üzere iki olağan kanun yolu öngörülmüştür. Mülga 1086 sayılı HUMK’da düzenlenen Karar Düzeltme müessesine ise yer verilmemiştir. Buna rağmen birçok birçok dosyanın, varolmayan bu yöntem üzerinden yeniden Yargıtay’a gönderildiği sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.

Hak arama hürriyeti veyahut mahkemeye erişim hakkı kapsamında Dairemize intikal ettirilen bu tür dosyalar, Dairemiz esasına kaydedilmekle; müteakiben gelen birçok dosyanın, temyiz inceleme sırasını ötelemenin yanı sıra, kararın kesinleşme sürecini de akamete uğratarak; lehine karar verilen tarafı da mağdur etmektedir.

“Dürüst Davranma” başlıklı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 2. maddesi “herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır” hükmünü amirdir.

Dolayısıyla bölge adliye mahkemelerinin fiilen devreye girmesinden sonra istinaf ve temyiz denetiminden geçen bir kararın her ne ad altında olursa olsun yeniden Yargıtay gündemine taşınması kötüniyetli kanun yolu başvurusu addedilip, talep reddinin yanısıra, para cezası tayinini de gerektirir.

Tartışmalar esnasında; “karar düzeltme ve buna bağlı kötüniyetli başvuruyla ilgili bir yaptırım düzenlenmediğinden disiplin para cezası tayininin” kanunilik ilkesine aykırı olup olmadığı değerlendirilmesi de yapılmıştır. Neticede, olağan kanunyollarından olan temyiz ve istinaf taleplerinin kötüniyetli yapılması halinde bile ceza öngören kanun koyucunun, kanunda hiç yer almayan “karar düzeltme” yoluna özel yaptırım getirmemiş olmasının yegane sebebinin müessesenin kanun metninde yer almamasından kaynaklandığı sonucuna varılmıştır. Doğal olarak kanun metinleri, bünyesinde düzenleyip tarif ettiği hususlara ilişkin düzenlemeler içerir. Dolayısıyla kanunda hiç yer almayan ve dolayısıyla kötüniyetin en bariz şekilde tezahür ettiği bu halin yaptırımdan muaf tutulduğu sonucuna varmanınkanunun özü ve ruhuyla bağdaşmayacağı izahten varestedir.

O halde, kötüniyetle istinaf yoluna başvurmaya dair HMK’nın 351. ve kötüniyetle temyiz başlıklı 368. maddelerinin atıfta bulunduğu, aynı kanunun 329. madde metinlerinin özünde, mahkemeye erişim hakkının kötüye kullanıldığı tüm halleri kapsadığı kanaatine varılmakla; haksız ve yersiz talep reddinin yanısıra disiplin para cezasını içeren aşağıdaki hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.

KARAR Açıklanan sebeple; Davalı vekilinin vekilinin karar düzeltme talepli dilekçesinin REDDİNE,

Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi üzerine Yargıtayca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi mümkün olmayıp karar düzeltme talebinin kötüniyetle yapıldığı anlaşıldığından, HMK’nın 368. maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 329. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar düzeltme talep eden davalı asılın takdiren 5.000,00 TL disiplin para cezası ile CEZALANDIRILMASINA,

Para cezasının İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,Peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde ilgiliye iadesine,


Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/7359 E. , 2022/8115 K.

  • HMK 351
  • Kötüniyetle istinaf yoluna başvurma

Davacı-borçlunun, kambiyo senedine özgü takipte yetkiye itirazı üzerine, icra mahkemesince 16/11/2021 tarihli davanın kabulüne dair karar verildiği, karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, … Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 15/04/2022 tarih ve 2022/1337 Esas - 2022/1248 Karar sayılı kararı ile, davacı vekilinin istinaf talebinde hukuki yarar bulunmadığı ve kötüniyetli olduğundan bahisle istinaf başvurusunun esastan reddine ve HMK’nun 351. maddesi yollaması ile aynı Yasanın 329. maddesi gereğince; kötüniyetli istinaf nedeniyle davacı vekilinin 2.000,00 TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

6100 sayılı HMK’nın 446/1. maddesinde; “Bu Kanun anlamında disiplin para cezasından maksat, yargılamanın düzenli bir biçimde işleyişini sağlamak ve kamu düzenini korumak amacıyla verilen, verildiği anda kesin olan ve derhâl infazı gereken para cezasıdır. Bu ceza, seçenek yaptırımlara çevrilemez ve adli sicil kayıtlarında yer almaz” hükmüne yer verilmiştir.

Davacı asilin temyiz istemi, Bölge Adliye Mahkemesince, HMK’nın 351. maddesi yollaması ile aynı Kanunun 329/2. maddesi uyarınca hükmedilen 2.000,00 TL disiplin para cezasına ilişkin olup, verilen karar HMK’nın 446/1. maddesi uyarınca, verildiği anda kesin olup temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır.

SONUÇ: Davacı asilin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 04/07/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS