0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Başvuru Süresi

HMK Madde 345

(1) İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır.



HMK Madde 345 Gerekçesi

İstinaf yoluna başvuru süresinin ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlayacağı belirtilmiş, istinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri de saklı tutulmuştur. 1086 sayılı Kanunda 4353 sayılı Kanuna tâbi kurumlar hakkında öngörülen fazla süre, mahkeme karşısında Devletle kişiler arasındaki eşitlik ilkesi dikkate alınarak kabul edilmemiştir.


HMK 345 (İstinaf Başvuru Süresi) Yargıtay Kararları


Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/6007 E. , 2022/456 K.

  • HMK 345
  • İstinaf başvuru süresi 2 haftadır. Süresinde yapılmayan istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmelidir.

Bölge adliye mahkemesince, kararı istinaf eden davalı vekiline kararın, 18.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, HMK’nın 345.maddesinde öngörülen iki haftalık istinaf başvuru süresi 01/02/2019 tarihinde sona ermesine rağmen davalı vekilinin istinaf dilekçesini ve harçlarını 04/02/2019 tarihinde yatırarak kararı süresinden sonra istinaf ettiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 345 ve 352.maddeleri uyarınca süre yönünden reddine karar verilmiştir.

Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

İstinaf dilekçesinin reddi başlıklı HMK’nın 346. maddesi “ (1) İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 344 üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder. (2) Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar.” hükmünü içermektedir.

Somut olayımızda, ilk derece mahkemesinin 05.11.2018 tarihli kararı, davalı vekilince 15.11.2019 tarihli süre tutum dilekçesiyle istinaf edilmiş, gerekçeli karar davalı vekiline 18.01.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 04.02.2019 tarihinde harç yatırarak gerekçeli istinaf dilekçesini sunmuştur. Bölge adliye mahkemesince, kararı istinaf eden davalı vekiline kararın, 18.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, HMK’nın 345.maddesinde öngörülen iki haftalık istinaf başvuru süresi 01/02/2019 tarihinde sona ermesine rağmen davalı vekilinin istinaf dilekçesini ve harçlarını 04.02.2019 tarihinde yatırarak kararı süresinden sonra istinaf ettiği gerekçesiyle HMK 352. maddesi gereğince istinaf başvuru dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.

Ancak HMK’nın 346. maddesinde, istinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararın ilk derece mahkemesine ait bir görev olduğu belirtilmekte olup ilk derece mahkemesince bu yönde bir karar verilmesi ve ilgilinin bu (ek) karara karşı HMK’nın 346/2. maddesi uyarınca bir haftalık süre içerisinde istinaf isteminde bulunulması halinde Bölge Adliye Mahkemesince gerekli inceleme yapılabileceği açıktır. Oysa ilk derece mahkemesince istinaf talebinin süreden reddine dair karar verilmeksizin dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine sevk edilmesi halinde bu yöndeki kararın Bölge Adliye Mahkemesince de verilebileceğine ilişkin bir kanun hükmü bulunmamaktadır. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince, kendisine anlatılan şekilde intikal eden dava dosyaları bakımından HMK’nın 352. maddesi uyarınca başvuru şartlarının yerine getirilmediğinin saptanması halinde verilmesi gerekli karar, dava dosyasının ilk derece mahkemesine geri çevrilmesi ve HMK’nın 346. maddesi çerçevesinde yasa gereğinin takdir ifasının talep edilmesi ile sınırlıdır. Tüm bu sebeplerle, Bölge Adliye Mahkemesince verilen istinaf isteminin süreden reddine dair kararı yerinde görülmemiş, açıklanan gerekçeye dayalı olarak bozulmasına karar verilmiştir.


Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2024/3191 E. , 2024/2931 K.

  • HMK 345
  • İstinaf başvuru süresinin son günü tatile rastlarsa, süre tatilden sonraki ilk iş günü bitimine kadar işlemeye devam eder.

İstinaf yoluna başvuru süresi 6100 sayılı HMK’nın 345 inci maddesinde düzenlenmiş olup, işbu madde gereğince; “İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır.” hükmü mevcuttur.

6100 sayılı HMK’nın 90 ve 94 üncü maddelerinde ise; sürelerin belirlenmesi, başlaması ve bitimi hususları düzenlenmiş olup, HMK’nın 92 nci maddesinin ikinci fıkrasında; “Süre; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta, ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter…” ve HMK’nın 93 üncü maddesinde ise; “(1) Resmî tatil günleri, süreye dâhildir. Sürenin son gününün resmî tatil gününe rastlaması hâlinde, süre tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biter.” şeklinde düzenlemeler mevcuttur.

Dosya kapsamında istinaf talebine konu İlk Derece Mahkemesi kararının davacı vekiline usulüne uygun olarak e-tebligat yoluyla 07.04.2024 tarihinde (pazar günü) tebliğ edildiği ve istinaf süresinin son gününün resmi tatil günü olan 21.04.2024 tarihine (pazar günü) rastlaması sebebiyle 6100 sayılı HMK’nın 93 üncü maddesindeki yasal düzenleme sebebiyle tatili takip eden ilk iş günü olan 22.04.2024 tarihi (pazartesi günü) olmasına rağmen, istinaf dilekçesinin 24.04.2024 günü, saat:14:57:19’da UYAP Sistemi üzerinden oluşturularak 24.04.2024 tarihinde mahkemesine gönderildiği ve bu şekilde iki haftalık istinaf başvuru süresi geçirildikten sonra istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.


Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/1582 E. , 2020/5584 K.

  • HMK 345
  • İstinaf dilekçesinin kalem müdürü tarafından havale edildiği tarihte istinaf başvurusu yapılmış sayılır, istinaf dilekçesinin UYAP ortamına aktarıldığı sonraki tarihin işleme esas alınması mümkün değildir.

6100 sayılı HMK’nın 345. maddesinde; “İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır.” aynı Kanunun, 92/2. maddesinde; “Süre; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta, ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter. Sürenin bittiği ayda, başladığı güne karşılık gelen bir gün yoksa, süre bu ayın son günü tatil saatinde biter.” 93. maddesinde; ‘”Resmî tatil günleri, süreye dâhildir. Sürenin son gününün resmî tatil gününe rastlaması hâlinde, süre tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biter.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

Somut olayda, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının davalı vekiline 20.03.2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, istinaf başvuru süresinin 03.04.2018 tarihinde bittiği, davalı vekilinin de istinaf dilekçesini 02.04.2018 tarihinde verdiği ve dilekçenin yazı işleri müdürü tarafından aynı tarihte havale edildiği, bu durumda istinaf dilekçesinin süresinde olduğunda kuşku yoktur. Hal böyle olunca, davalı vekilinin istinaf isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, işin esasının incelenmesi gerekirken, kalem personeli tarafından istinaf dilekçesinin UYAP ortamına aktarıldığı 05.04.2018 tarihinin istinaf tarihi olarak kabul edilerek yanılgılı değerlendirme ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun süreden reddine karar verilmesi doğru değildir.


Hukuk Genel Kurulu 2021/30 E. , 2022/663 K.

  • HMK 345
  • Davacı vekili hükmü alıp icraya koysa bile kararın kendisine tebliğiyle istinaf süresi başlar.

Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesinin kararı, UYAP ortamından fiziki olarak temin edilmek suretiyle 10.01.2017 tarihinde Ankara 3. İcra Müdürlüğünün 2017/13433 E. sayılı takip dosyası ile ilamlı icra takibi başlattığı, icra emrinin ekinde mahkeme kararının bir örneğinin yer aldığı, gerekçeli kararın davacı vekiline 24.01.2017 tarihinde tebliğ edildiği, bunun üzerine davacı vekilinin 27.01.2017 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır.

Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesinin 06.12.2016 tarihinde karar verdiği, gerekçeli kararın 16.12.2016 tarihinde yazıldığı, davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararını 10.01.2017 tarihinde Ankara 3. İcra Müdürlüğünün 2017/13433 sayılı takip dosyasına konu ettiği, bu halde davacı vekilinin ilk derece mahkemenin gerekçeli kararını UYAP üzerinden almak suretiyle 10.01.2017 tarihi itibariyle tüm hukuki sebepleri ile birlikte vakıf olduğu, bu itibarla 10.01.2017 tarihi itibariyle tebligatın bilgilendirme ve belgelendirme işlevlerinin gerçekleştiği, dolayısıyla 27.01.2017 tarihli istinaf kanun yolu başvurusunun süresinden sonra yapıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf dilekçesinin süre yönünden reddine dair direnme kararı verilmiştir.

Hemen belirtilmelidir ki; HMK’nin 345. maddesi; “İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır” hükmünü haizdir. Buna göre Kanun tarafından istinaf yoluna başvurulması için iki haftalık kanuni (kesin) süre öngörülmüş ve bu sürenin, ilamın tebliğiyle başlayacağı özellikle belirtilmiştir. Dolayısıyla istinaf yoluna başvuru süresi yukarıda da belirtildiği üzere hak düşürücü bir süredir. Bu sürenin başlangıcı istisnasız ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlayacaktır. İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararı, taraflara kanun ve yönetmeliklerde belirtilen şekillerde tebliğ edilmemiş ise tebligatın bilgilendirme ve belgelendirme işlevlerinin gerçekleşmiş olmasının tebliğ açısından bir önemi bulunmamaktadır.

Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesince, ilk derece mahkemesi kararının davacı vekiline 24.01.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin 27.01.2017 tarihinde ve süresi içinde istinaf başvurusunda bulunduğu gözetilerek davacı vekili tarafından ileri sürülen sebepler yönünden de esasa girilerek istinaf incelemesi yapılması gerekmektedir.


YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ Esas : 2017/2074 Karar : 2017/4019 Tarih : 22.06.2017

  • HMK 345. Madde

  • Başvuru Süresi

Dosyada yapılan ilk incelemede, yerel mahkemece hakem heyetince verilen kararın taraflara tebliği cihetine gidilmeksizin dosyanın saklanmasına karar verilerek esasın bu kararla kapatıldığı gözlenmiştir.

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 16. fıkrasında “….Hakem, kararını Komisyon müdürüne tevdi eder. Komisyon Müdürünce karar en geç üç iş günü içinde taraflara bildirilir: ayrıca kararın aslı dosya ile birlikte Komisyonun bulunduğu yerdeki görevli mahkemeye gönderilir ve mahkemece saklanır.” hükmü yer almakta olup Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/B maddesinde de aynı nitelikte hükümlere yer verilmiştir. 5684 sayılı Kanun’un 30. maddesinin kararın temyizine ilişkin 12. fıkrasının son cümlesinde temyize ilişkin usul ve esaslar hakkında HMK hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür. Keza yine aynı maddenin 23. fıkrasında, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde HMK hükümlerinin sigorta tahkimi hakkında da kıyasen uygulanacağı belirtilmiş, HMK’nın 366. maddesi delaletiyle uygulanması gereken 345. madde hükmü uyarınca da temyiz başvuru süresinin hakem kararının usulen taraflara tebliğinden itibaren başlaması gerektiği hükme bağlanmış ve nihayet temyiz süresi, kararın tebliğinden itibaren 1 ay olarak belirlenmiştir.

Söz konusu mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve konuyla ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca, sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyeti kararlarının tebliği ve temyizi halinde yapılması gereken tüm iş ve işlemler bakımından Sigorta Tahkim Komisyonuna verilmiş bir görev ve yetki bulunmamakta olup komisyon müdürü tarafından yapılması öngörülen “bildirimin” kararın tebliği mahiyetinde kabulü mümkün değildir. Bu itibarla, az yukarda açıklanan HMK hükümleri çerçevesinde, itiraz hakem heyetince verilen karar kendisine tevdi edilen mahkeme, itiraz hakem heyeti tarafından verilen kararı, taraflara tebliğe çıkarmakla ve müteakip işlemleri yapmakla yükümlü olup her iki taraf bakımından da temyiz süresi, hakem kararının kendilerine usulen tebliğinden itibaren işlemeye başlayacaktır.

Bu durumda, dosyanın temyiz incelemesinin yapılabilmesi için, öncelikle, verilen hakem heyeti kararının taraflara Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak tebliği ile buna ilişkin tebligat mazbatalarının evraka eklenmesi, takiben HMK’nın temyiz hükümleri çerçevesinde öngörülen gereklilikler yerine getirildikten sonra Dairemize gönderilmesi için dava dosyasının yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının yerel mahkemeye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas : 2016/18866 Karar : 2017/3451 Tarih : 18.04.2017

  • HMK 345. Madde

  • Başvuru Süresi

İSTEM : Davacı Kurum, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ile yapılan masrafların rücuan tahsili istemine ilişkin olan kabulle sonuçlanıp kesinleşen davada, infazda tereddüt uyandırdığından bahisle Mahkeme hükmünün tavzihen düzeltilmesini istemiştir.

CEVAP : Davalılar, tavzih diekçesi tebiliğ edilmediği için bir beyanda bulunmamışlardır.

MAHKEME EK KARARI : İlk derece mahkemesi, 16.08.2016 günlü ek karar ile, tavzih ile düzeltilmesi istenilen hususun tavzihe konu yapılamayacağını beyanla tavzih isteğinin reddine karar vermiştir.

Davacı vekilince süresinde verilen İstinaf yolu dilekçesiyle, temyiz edilmeyerek kesinleşen ilk derece mahkemesinın hüküm fıkrasındaki eksikliğin infazda tereddüt uyandırdığını beyanla, hükmün tavzihen düzeltilmesi için ilk derece mahkemesi ek kararının kaldırılarak istemin kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.

… Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 26.10.2016 gün ve 2016/52-44 sayılı ilamı ile, İstinaf başvurusunun süresinde yapılmadığından bahisle, davacının istinaf başvurusunun süreden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU NEDENLERİ : İstinaf başvurusu süresi içerisinde ve 14.09.2016 tarihinde UYAP üzerinden yapılmış olup, esasa girilmesi gerekirdi..

İLGİLİ HUKUK KURALLARI : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun İstinaf Dilekçesinin verilmesini düzenleyen 343’üncü maddesi “(1) İstinaf dilekçesi, kararı veren mahkemeye veya başka bir yer mahkemesine verilebilir. İstinaf dilekçesi hangi mahkemeye verilmişse, o mahkemece bölge adliye mahkemesi başvuru defterine kaydolunur ve başvurana ücretsiz bir alındı belgesi verilir.

(2) Kararı veren mahkemeden başka bir mahkemeye verilmiş olan istinaf dilekçesi, bu mahkemece yukarıdaki fıkraya göre işlem yapıldıktan sonra kararı veren mahkemeye örnekleriyle birlikte gönderilir. Bu durum derhâl mahkemesine bildirilir.

(3) İstinaf yoluna başvurma tarihi konusunda 118 inci madde hükmü uygulanır.

(4) Dosya, kararı veren mahkemece, istinaf dilekçesinde gösterilen daire ile bağlı kalınmaksızın, ilgili bölge adliye mahkemesine gönderilir.” Hükmünü içerirken aynı yasanın başvuru süresini düzenleyen 345’inci maddesi “(1) İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır.” Hükmünü,5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 8’inci maddesi “…İstinaf yoluna başvurma süresi, karar yüze karşı verilmişse nihaî kararın taraflara tefhimi, yokluklarında verilmiş ise tebliği tarihinden itibaren sekiz gündür…” hükmünü içerir.

Öte yandan Bölge Adliye Ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari Ve Yazı İşleri Hizmetlerinim Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin Kanun Yoluna Başvuru İşlemlerini düzenleyen 68’inci maddesi “(1) Kanun yoluna başvuru dilekçesi, ön büro veya yazı işlerinde görevli personele teslim edilir…(9) Taraf vekillerince UYAP üzerinden güvenli elektronik imza ile kanun yolu başvuru dilekçesi gönderilebilir. Bu işler için ayrıca elle atılmış imzalı belge istenmez. Avukatların UYAP Avukat Bilgi Sistemi üzerinden kanun yolu başvuru dilekçesi gönderebilmeleri için güvenli elektronik imza sahibi olmaları gerekir. Kanun yolu harçları avukat tarafından elektronik ortamda mahkeme veznesi hesabına aktarılır. Bu işlemlerin Barokart veya kredi kartı gibi ödeme araçları ile yapılması sağlanabilir. Kanun yolu başvurusu, dilekçenin UYAP üzerinden mahkeme ekranlarına düştüğü tarihte yapılmış sayılır. İşlem sonucunda başvuru sahibinin elektronik ortamda erişebileceği bir alındı belgesi oluşturulur…” hükmünü içerir. İnceleme konusu olayda; … 4.İş Mahkemesi’nin 16.08.2016 günlü tavzih isteminin reddine dair ek kararı davacı kurum vekiline 6 Eylül 2016 tarihinde usulünce tebliğ edilmiş olup, sekiz günlük temyiz süresi Kurban Bayramı tatili de gözetildiğinde 16.09.2016 tarihinde sona ermektedir. Davacı vekilinin ise, adalet hizmetlerinin elektronik ortamda yürütülmesi amacıyla oluşturulan Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi denilen UYAP üzerinden gönderdiği 14.09.2016 günlü itiraz dilekçesiyle İstinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır.

Şu halde istinaf başvurusunun süresinde yapıldığı gözetilerek, esasa girilip yapılacak yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun süreden reddine ilişkin hükmü bozulmalıdır.

SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ Esas : 2018/4308 Karar : 2018/8771 Tarih : 8.10.2018

  • HMK 345. Madde

  • Başvuru Süresi

Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda; davalı tarafından … sigortası ile sorumluluğu teminat altına alınan … plakalı aracın %100 kusurlu olarak müvekkiline ait … plakalı araca çarpmak sureti ile maddi hasara sebep olduğu ve müvekkiline ait araçta değer kaybı oluştuğu, Sigorta şirketine 24.08.2017 Tarihinde talebe ilişkin bildirimde bulunmalarına rağmen taleplerinin reddedildiği ve zararlarını karşılamadığı ifade edilerek, şimdilik 100,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı tarafından karşılanmasını talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; söz konusu kaza neticesi şirketleri nezninde hasar dosyasının açıldığı, öncelikle belirsiz alacak davası koşulları taşınmadığından davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddinin gerektiği, değer kaybı olmayan işbu hasar nedeni ile araç için şimdilik 100,00 TL değer kaybına uğrayacağı iddiasının hayatın doğal akışına aykırı olduğu, haksız talebin reddinin gerektiği, başvurunun belirsiz alacak koşullarını taşımaması nedeni ile usulden reddi, aksi halde haksız değer kaybı isteminin esastan reddi talep edilmiştir.

Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemesince, davacı tarafça HMK’nın 345. Maddesi gereğince 2 haftalık süre içerisinde istinafa başvuruda bulunulmadığından HMK 352.md. Gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Ticaret Mahkemesi’ne, dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 35,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 08.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ Esas : 2018/2779 Karar : 2018/4638 Tarih : 31.05.2018

  • HMK 345. Madde

  • Başvuru Süresi

Dosya kapsamından, davacının istinaf talebinin, HMK 345 ve 346-1 maddelerine göre süre yönünden 04/03/2016 günlü ek kararla … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince reddedildiği anlaşılmaktadır. İstinaf başvurusunun süresinde olduğu anlaşıldığından ek kararın kaldırılmasına karar verilerek asıl kararın temyiz incelemesine geçilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 31/05/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Dava taksirle yaralamaya sebebiyet vermekten dolayı manevi tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın tam kabulü ile davacı lehine 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine ilişkin karar Dairemiz çoğunluğunca onanmıştır.

Olay tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 56. maddesi “Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmünü içermektedir. Hüküm altına alınacak olan manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. 22/06/1966 tarihli, 7/7 sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme kararının gerekçesinde manevi tazminatın miktarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir.

Somut olayda; olay tarihi, davacının yaralanma derecesi ve özellikle davalının olay tarihindeki yaşı dikkate alındığında hükmedilen manevi tazminat fazladır. Daha alt düzeyde bir tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun onama kararına katılmıyorum. 31/05/2018


YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ Esas : 2018/160 Karar : 2018/125 Tarih : 19.01.2018

  • HMK 345. Madde

  • Başvuru Süresi

İlk derece mahkemesince verilen karar davacı tarafa 07.04.2017 tarihinde tebliğ edilmiş olup istinaf başvurusu UYAP üzerinden 23.04.2017 tarihinde yapılmıştır. İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusu süresi HMK’nın 345. maddesine göre tebliğ tarihinden itibaren iki hafta olup bu süre dolduktan sonra istinaf dilekçesi verilmiştir. İlk derece mahkemesince istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığına dayalı verilen bir karar olmaksızın dosyanın gönderildiği … Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun süresinde olmadığından reddine dair verilen karar, süresi içinde temyiz edilmiştir.

İstinaf başvurusunun süresinde olmaması halinde kararı veren mahkemece HMK 346/1. madde gereğince istinaf başvurusunun reddine karar verilmelidir. Bu şekilde karar verilmeksizin dosya … Adliye Mahkemesi’ne gönderilmiş ise 01.06.1990 tarih 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın … Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi tarafından da tarafından da istinaf başvurusunun reddine karar verilebilir. Bu İçtihadı Birleştirme Kararı HUMK hükümleri nedeniyle verilmiş olsa da HMK’daki benzer düzenlemeler de aynı yorum ve sonucu gerektirdiğinden HMK hükümlerine göre istinaf ve temyiz yönünden de uygulanmalıdır

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle istinaf başvuru süresinin son günü 21.04.2017 olup, başvurunun süre geçtikten sonra 23.04.2017 tarihinde yapılmış olmasına göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK 370. madde gereğince ONANMASINA, HMK 302/5 ve 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise … Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 26.01.2018 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS