0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

İstinaf Dilekçesinin Verilmesi

HMK Madde 343

(1) İstinaf dilekçesi, kararı veren mahkemeye veya başka bir yer mahkemesine verilebilir. İstinaf dilekçesi hangi mahkemeye verilmişse, o mahkemece bölge adliye mahkemesi başvuru defterine kaydolunur ve başvurana ücretsiz bir alındı belgesi verilir.

(2) Kararı veren mahkemeden başka bir mahkemeye verilmiş olan istinaf dilekçesi, bu mahkemece yukarıdaki fıkraya göre işlem yapıldıktan sonra kararı veren mahkemeye örnekleriyle birlikte gönderilir. Bu durum derhâl mahkemesine bildirilir.

(3) İstinaf yoluna başvurma tarihi konusunda 118 inci madde hükmü uygulanır.

(4) Dosya, kararı veren mahkemece, istinaf dilekçesinde gösterilen daire ile bağlı kalınmaksızın, ilgili bölge adliye mahkemesine gönderilir.



HMK Madde 343 Gerekçesi

Maddede, istinaf dilekçesinin verilmesine ilişkin usul düzenlenmiş olup, istinaf dilekçesinin, kararı veren mahkemeye ya da kararı veren mahkeme dışında başka bir yer mahkemesine de verilebileceği; verilen istinaf dilekçesinin o mahkeme bölge adliye mahkemesi başvuru defterine kaydolunarak başvurana ücretsiz bir alındı belgesi verileceği öngörülmüştür.

İstinaf dilekçesinin kararı veren mahkemeden başka bir mahkemeye verilmesi durumunda, istinaf dilekçesi, mahkeme tarafından bölge adliye mahkemesi başvuru defterine kaydolunduktan sonra kararı veren mahkemeye örnekleri ve varsa ekleriyle birlikte gönderilir ve durum derhâl mahkemesine bildirilir. “Bu durum derhâl mahkemesine bildirilir.” ifadesinden maksat, istinaf dilekçesinin kararı veren mahkemeye gönderilmesi nedeniyle yargılamadaki gecikmelerin ve bundan kaynaklanan hak kayıplarının önlenmesidir.

İstinaf yoluna başvurma tarihi konusunda 123 üncü (yasada 118 inci) madde hükmü uygulanacaktır.

Ayrıca, kararı veren mahkemenin, istinaf dilekçesinde gösterilen daire ile bağlı kalmadan dosyayı ilgili bölge adliye mahkemesine göndereceği vurgulanmaktadır.


HMK 343 (İstinaf Dilekçesinin Verilmesi) Emsal Yargıtay Kararları


YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ Esas : 2017/3219 Karar : 2017/6569 Tarih : 26.04.2017

  • HMK 343. Madde

  • İstinaf Dilekçesinin Verilmesi

İcra İflas Kanununa 5311 sayılı Kanunla eklenen geçici 7. maddesine göre; bölge adliye mahkemelerinin 26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar İcra İflas Kanunu’nun bu kanunla yapılan değişiklikten önceki temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin hükümleri uygulanır.

İncelemeye konu mahkeme kararı ise, bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı 20/07/2016 tarihinden sonra olup, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK’nun 363. maddesi gereğince kanun yolu olarak öncelikle istinaf yoluna tâbi bulunmaktadır.

Buna göre kararın istinaf incelemesinin bölge adliye mahkemeleri tarafından yapılması zorunlu olduğundan, HMK’nun 343/4. maddesi uyarınca gereği yapılmak üzere dosyanın mahalli mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle gereği yapılmak üzere dosyanın mahalli mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas : 2016/18866 Karar : 2017/3451 Tarih : 18.04.2017

  • HMK 343. Madde

  • İstinaf Dilekçesinin Verilmesi

İSTEM : Davacı Kurum, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ile yapılan masrafların rücuan tahsili istemine ilişkin olan kabulle sonuçlanıp kesinleşen davada, infazda tereddüt uyandırdığından bahisle Mahkeme hükmünün tavzihen düzeltilmesini istemiştir.

CEVAP : Davalılar, tavzih diekçesi tebiliğ edilmediği için bir beyanda bulunmamışlardır.

MAHKEME EK KARARI : İlk derece mahkemesi, 16.08.2016 günlü ek karar ile, tavzih ile düzeltilmesi istenilen hususun tavzihe konu yapılamayacağını beyanla tavzih isteğinin reddine karar vermiştir.

Davacı vekilince süresinde verilen İstinaf yolu dilekçesiyle, temyiz edilmeyerek kesinleşen ilk derece mahkemesinın hüküm fıkrasındaki eksikliğin infazda tereddüt uyandırdığını beyanla, hükmün tavzihen düzeltilmesi için ilk derece mahkemesi ek kararının kaldırılarak istemin kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.

… Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 26.10.2016 gün ve 2016/52-44 sayılı ilamı ile, İstinaf başvurusunun süresinde yapılmadığından bahisle, davacının istinaf başvurusunun süreden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU NEDENLERİ : İstinaf başvurusu süresi içerisinde ve 14.09.2016 tarihinde UYAP üzerinden yapılmış olup, esasa girilmesi gerekirdi..

İLGİLİ HUKUK KURALLARI : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun İstinaf Dilekçesinin verilmesini düzenleyen 343’üncü maddesi “(1) İstinaf dilekçesi, kararı veren mahkemeye veya başka bir yer mahkemesine verilebilir. İstinaf dilekçesi hangi mahkemeye verilmişse, o mahkemece bölge adliye mahkemesi başvuru defterine kaydolunur ve başvurana ücretsiz bir alındı belgesi verilir.

(2) Kararı veren mahkemeden başka bir mahkemeye verilmiş olan istinaf dilekçesi, bu mahkemece yukarıdaki fıkraya göre işlem yapıldıktan sonra kararı veren mahkemeye örnekleriyle birlikte gönderilir. Bu durum derhâl mahkemesine bildirilir.

(3) İstinaf yoluna başvurma tarihi konusunda 118 inci madde hükmü uygulanır.

(4) Dosya, kararı veren mahkemece, istinaf dilekçesinde gösterilen daire ile bağlı kalınmaksızın, ilgili bölge adliye mahkemesine gönderilir.” Hükmünü içerirken aynı yasanın başvuru süresini düzenleyen 345’inci maddesi “(1) İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır.” Hükmünü,5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 8’inci maddesi “…İstinaf yoluna başvurma süresi, karar yüze karşı verilmişse nihaî kararın taraflara tefhimi, yokluklarında verilmiş ise tebliği tarihinden itibaren sekiz gündür…” hükmünü içerir.

Öte yandan Bölge Adliye Ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari Ve Yazı İşleri Hizmetlerinim Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin Kanun Yoluna Başvuru İşlemlerini düzenleyen 68’inci maddesi “(1) Kanun yoluna başvuru dilekçesi, ön büro veya yazı işlerinde görevli personele teslim edilir…(9) Taraf vekillerince UYAP üzerinden güvenli elektronik imza ile kanun yolu başvuru dilekçesi gönderilebilir. Bu işler için ayrıca elle atılmış imzalı belge istenmez. Avukatların UYAP Avukat Bilgi Sistemi üzerinden kanun yolu başvuru dilekçesi gönderebilmeleri için güvenli elektronik imza sahibi olmaları gerekir. Kanun yolu harçları avukat tarafından elektronik ortamda mahkeme veznesi hesabına aktarılır. Bu işlemlerin Barokart veya kredi kartı gibi ödeme araçları ile yapılması sağlanabilir. Kanun yolu başvurusu, dilekçenin UYAP üzerinden mahkeme ekranlarına düştüğü tarihte yapılmış sayılır. İşlem sonucunda başvuru sahibinin elektronik ortamda erişebileceği bir alındı belgesi oluşturulur…” hükmünü içerir. İnceleme konusu olayda; … 4.İş Mahkemesi’nin 16.08.2016 günlü tavzih isteminin reddine dair ek kararı davacı kurum vekiline 6 Eylül 2016 tarihinde usulünce tebliğ edilmiş olup, sekiz günlük temyiz süresi Kurban Bayramı tatili de gözetildiğinde 16.09.2016 tarihinde sona ermektedir. Davacı vekilinin ise, adalet hizmetlerinin elektronik ortamda yürütülmesi amacıyla oluşturulan Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi denilen UYAP üzerinden gönderdiği 14.09.2016 günlü itiraz dilekçesiyle İstinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır.

Şu halde istinaf başvurusunun süresinde yapıldığı gözetilerek, esasa girilip yapılacak yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun süreden reddine ilişkin hükmü bozulmalıdır.

SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ Esas : 2017/9413 Karar : 2017/3600 Tarih : 14.03.2017

  • HMK 343. Madde

  • İstinaf Dilekçesinin Verilmesi

Davacılar vekili, ortaklığın giderilmesi davasına konu … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki sera, ev ve ağaç niteliğindeki muhdesatların vekil edenlerine ait olduğunun tespiti ile tapuya şerh verilmesini istemiştir.

Davalı … davayı kabul ettiğini, davalı … taşınmaz üzerindeki 1 dönümlük sera ve 10 adet zeytin ağacı dışındaki muhdesatlar yönünden davayı kabul ettiğini, davalı … ise davacı …‘in dava konusu ettiği ev dışındaki talepler yönünden davayı kabul ettiğini açıklamışlardır

Mahkemece, davacılara ait muhdesatların tespit edildiği, davacı …‘in kendisine ait olduğunu iddia ettiği evin davalı … ile birlikte yapıldığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, hükmün 1. fıkrasının a – g bentlerinde sıralanan muhdesatların davacılara aidiyetinin tespitine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm, davacı … vekili tarafından reddedilen talep ve yargılama giderlerine hasren temyiz edilmiştir. Mahkemece, 27.05.2016 tarihli muhtıra ile HMK 343-349 maddeleri gereğince 11.887,73TL nispi temyiz harcı ve 143,50 TL temyiz yoluna başvuru harcı ile 150.00TL temyiz psota masrafı olmak üzere 12.180,73 TL hiç ödenmediği belirtilerek muhtıranın tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması aksi halde temyiz isteminden vazgeçmiş sayılacaklarına karar verileceği davacı vekiline ihtar edilmiş, 29.7.2016 tarihli ek karar ile eksik temyiz harcı ve posta masrafı süresi içerisinde tamamlanmadığı gerekçesiyle mahkeme kararının davacı tarafça temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmiştir. Davacı asıl ve ek kararı temyiz etmiştir.

Somut olayda, davacı vekili hükmü reddedilen talep ve yargılama giderleri yönünden temyiz ettiğine göre temyiz edenden alınması gereken harç maktu harç olmalıdır. Mahkemenin 12.180,73 TL harç ikmal edilmediği gerekçesiyle davacının temyiz talebinin reddine ilişkin 29.07.2016 tarihli 2014/614 Esas, 2015/506 Karar sayılı ek kararı kaldırılarak dosyanın esasının incelenmesine geçildi.

1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2- Davacı … vekilinin, yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nun 326/1.maddesi uyarınca Kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Kanunda yazılı hallerden birisi hiç şüphesiz Yasa’nın 312/2.maddesidir. Bu madde hükmüne göre davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderinden sorumlu değildir. Hemen belirtmek gerekir ki; anılan maddenin uygulanabilirliği, bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesine bağlıdır.

Somut olaya gelince, davalılar … ve … davayı kabul ettiklerini açıklamışlar, davalı … ise davacı …‘in kendisine ait olduğunu iddia ettiği eve ilişkin davayı kabul etmediğini, diğer talepleri kabul ettiğini açıklamıştır. Davacı … vekili ise temyiz dilekçesinde, davalılar … ve … aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesinin yasaya uygun olduğunu ancak davanın reddine karar verilmesini savunan davalı … aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesinin yasaya aykırı olduğunu açıklayarak temyiz isteminde bulunmuştur.

Saptanan bu olgular kapsamında; Davalı …‘ın davacı …‘in talebine konu dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ve Mahkemece 1/2 ‘sinin davacı …‘e ait olduğuna karar verilen ev yönünden davanın açılmasına sebebiyet verdiği ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği kuşkusuzdur. Bununla birlikte, davanın konusu (müddeabih) davalının payına isabet eden muhdesat değeridir(zemin bedeli hariç). Buna göre, dava konusu muhdesat değeri üzerinden belirlenecek nispi karar ve ilam harcından, aynı şekilde 6100 s.lı HMK’nun 326/2. mad. uyarınca yargılama giderinden ve davacı yararına takdir edilecek vekalet ücretinden, davalı …‘ın tapu payı oranında sorumlu tutulması gerekirken, davanın mahiyeti gereği yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılması ve davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle davacı … vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün harç, avukatlık ücreti ile yargılama giderlerine ilişkin bölümünün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca davacı … yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının 1. bentte yazılı sebeplerle yerinde görülmediğinden REDDİNE, taraflarca HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 14.3.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS