Yemin Tutanağının Düzenlenmesi
HMK Madde 238
(1) Hâkim, yemin eden kimsenin beyanını dinleyip tutanağa geçirir ve yazılanları yüksek sesle huzurunda okur; beyanında ısrar edip etmediğini sorar ve verilen cevabı tutanağa kaydeder.
HMK Madde 238 Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 340 ıncı maddesine tekabül etmektedir. Bir hüküm değişikliği yoktur. Böylece yeminin manevî etkisi vurgulanmış, yemin eden kimseye son bir defa düşünme imkânı tanınmıştır.
HMK 238 (Yemin Tutanağının Düzenlenmesi) Emsal Yargıtay Kararları
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas : 2016/18534 Karar : 2018/6706 Tarih : 24.05.2018
-
HMK 238. Madde
-
Yemin Tutanağının Düzenlenmesi
1-Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde “evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği” hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonra da mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir. Öyle ise Türk Medeni Kanununun 166. maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp, daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır. Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır (TMK m. 166/2).
Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki, bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda açıklanan nedenle isteğin reddi gerekirken, yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının evi terketmek suretiyle birlik görevlerini yerine getirmeyerek tamamen kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre”davacı kadının tüm, davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
3-Davacı kadın ziynetlerle ilgili iddiasını, dinlenen tanık beyanlarıyla ispatlayamamış olup, bu hususa ilişkin tanık sözleri yeterli değildir. Ne var ki dava dilekçesinde ziynetler hakkındaki iddiasıyla ilgili olarak “yemin” deliline de dayanmıştır. Uyuşmazlık konusu vakıanın ispatı için yeminden başka delili olduğunu beyan etmiş olan taraf dahi yemin teklif edebilir (HMK m. 227/1). Hukuk Muhakemeleri Kanunun da Yemine davet “MADDE 228- (1) Yemin teklif edilen kimse, duruşmada bizzat hazır bulunmadığı takdirde, kendisine yemin için bir davetiye çıkarılır. (2) Yemin davetiyesine, yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile geçerli bir özrü olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediği veya gelip de yemini iade etmediği yahut yemini eda etmekten kaçındığı takdirde, yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı yazılır. “ şeklinde düzenlenmiştir. Oysaki mahkemece davacı tarafın sunduğu yemin metnini içeren yemin davetiyesi ihtaratsız olarak davalı erkek vekiline tebliğ edilmiştir. Yemin teklif edilen davalı asil usulünce ihtaratlı davetiye ile yemine davet edilmemiştir. O halde mahkemece yemin teklif edilen davalı asilin usulünce yemine davet edilmesi, usulünce yemine ilişkin yargılama işlemlerinin yerine getirilmesi (HMK m. 227-238) ve gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 3. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma nedenine göre ziynet alacağı davasının esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24.05.2018 (Per.)
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas : 2018/2372 Karar : 2018/6291 Tarih : 15.05.2018
-
HMK 238. Madde
-
Yemin Tutanağının Düzenlenmesi
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin, davalı -karşı davacı kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de, mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı-karşı davalı erkeğe yüklenen “güven sarsıcı davranışlarda bulunma ve kadının intihar teşebbüsüne neden olma” vakıalarına davalı-karşı davacı kadın tarafından usulünce ve süresinde dayanılmadığı, bu nedenle kadın tarafından usulünce dayanılmayan bu vakıaların erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmaktadır. Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen erkeğin diğer kusurlu davranışları ile kadın tarafından temyiz edilmeyerek kesinleşen kadının kusurlu davranışları birlikte değerlendirildiğinde boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurlu oldukları halde erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu yönündeki yanılgılı kusur belirlemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Yukarıda 2. bentte de açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurlu olup davalı-karşı davacı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/1-2 maddesi koşulları somut olayda gerçekleşmemiştir. Bu husus nazara alınmadan yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı-karşı davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
4-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m. 175). Yukarıda 2. bentte açıklanan sebeplerle, boşanmaya neden olan vakıalarda tarafların eşit kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Ayrıca kadının çalışmadığı, gelir ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası (TMK m. 175) takdiri gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak isteğin reddi doğru görülmemiştir.
5-Davalı-karşı davacı kadın, ziynet eşyası alacağını, gösterdiği diğer delillerle kanıtlayamamıştır. Ancak, davalı-karşı davacı kadın açıkça yemin deliline de dayanmıştır. Mahkemece kadına yemin teklif etme hakkı hatırlatılmamıştır. O halde mahkemece, ziynet eşyası alacağıyla ilgili olarak kadına yemin teklif etme hakkı bulunduğunun hatırlatılması, yemin teklif edildiği takdirde ise, usulünce yemine ilişkin yargılama işlemlerinin yerine getirilmesi (HMK m. 227-238) ve gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.), (3.), (4.) ve (5.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.05.2018 (Salı)
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas : 2016/16815 Karar : 2018/6012 Tarih : 3.05.2018
-
HMK 238. Madde
-
Yemin Tutanağının Düzenlenmesi
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı kadın, ziynet eşyası alacağını gösterdiği diğer delillerle kanıtlayamamıştır. Ancak, davacı açıkça yemin deliline de dayanmıştır. Mahkemece, davacı kadına yemin teklif etme hakkı hatırlatılmamıştır. Bu nedenle, mahkemece ziynet eşyası alacağıyla ilgili olarak kadına yemin teklif etme hakkı bulunduğunun hatırlatılması, yemin teklif edildiği takdirde ise usulünce yemine ilişkin yargılama işlemlerinin yerine getirilmesi (HMK m.227-238) ve gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Ali’ye yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Burcu’ya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.05.2018(Prş.)
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas : 2016/12937 Karar : 2018/3290 Tarih : 14.03.2018
-
HMK 238. Madde
-
Yemin Tutanağının Düzenlenmesi
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı kadının ziynet eşyası alacağı, davacının gösterdiği diğer delillerle kanıtlanamamıştır. Ancak, davacı kadın delil listesinde açıkça “yemin” deliline de dayanmıştır. Davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmamıştır. Bu nedenle, mahkemece ziynet eşyası alacağı istemiyle ilgili olarak davacı kadına yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılarak, teklif edildiği takdirde usulünce yemine ilişkin yargılama işlemlerinin yerine getirilmesi (HMK.md.227-238) gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuş; bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz edilen diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.03.2018(Çrş.)
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.