0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Haksız Yere Sahtelik İddiası

HMK Madde 213

(1) Sahtelik iddiası sonunda haksız çıkan taraf kötüniyetli ise bu sebeple ertelenen her bir duruşma için celse harcına ve talep hâlinde bu sebeple diğer tarafın uğradığı zararları tazmin etmeye mahkûm edilir.

(2) Resmî senetteki imza veya yazı inkâr edildiğinde, yukarıdaki harç miktarı iki katı olarak uygulanır.

(3) Bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesinden önce, tarafların sahteliğe ilişkin iddialarından vazgeçmeleri hâlinde, hâkim, tazminattan indirim yapabileceği gibi tazminata hükmetmeyebilir.



HMK Madde 213 Gerekçesi

Maddede haksız yere sahtelik iddiasına ilişkin yaptırımlar düzenlenmiştir.

1086 sayılı Kanunda da bu konuda hüküm bulunmakla birlikte, farklı hükümlerdeki düzenlemeler tek maddede toplanmış ve yaptırımların caydırıcılığının artırılması amaçlanmıştır.

Birinci fıkrada, sahtelik iddiasında haksız çıkan tarafa karşı yaptırım uygulanabilmesi için, kötüniyetli olma şartı aranmıştır. Böylece haklı sayılabilecek sahtelik iddialarına engel olunmayarak, hak arama özgürlüğünün korunması amaçlanmıştır. Sahtelik iddiasında haksız çıkan taraf kötüniyetli ise ertelenen her duruşma sebebiyle celse harcına; ayrıca yüz Türk Lirasından az olmayacak şekilde sahtelik konusu senetteki miktar ve değerin, belirli bir oranında tazminata mahkum edilmesi kabul edilmiştir. Celse harcı terimi Harçlar Kanunu esas alınarak kabul edilmiştir.

Bu düzenleme ile gerek harç gerekse tazminat bakımından belirsizlik ortadan kaldırılmıştır. Harç ve tazminata karar vermek için talep aranmamıştır. Mahkeme kendiliğinden bu miktarlara hükmedecektir. Fıkrada iki taraf için farklı miktar ve oranlar kabul edilmeyerek kötüniyetli taraflar arasındaki yaptırım dengesi korunmuştur.

İkinci fıkrada, gösterilen kural uyarınca, resmî senetlere olan güvenin korunması için, adî senetlerde kabul edilen miktar ve oranlar iki katı olarak uygulanacaktır.

Tarafları haksız sahtelik iddialarından vazgeçmeye teşvik, böylece yargılamanın uzamasının önüne geçmek için, üçüncü fıkra hükmü kabul edilmiştir. Böyle bir durumda, hâkim, olayın özelliğini ve vazgeçme aşamasını dikkate alarak tazminatta indirim yapabileceği gibi tamamen kaldırabilecektir.

Bununla birlikte harç her hâlde alınacaktır. Ancak, tazminattaki bu indirimin uygulanabilmesi için, sahtelik incelemesinde bilirkişi aşamasına gelinmemiş olmalıdır. Zira, bilirkişi aşamasından sonra ortaya çıkacak vazgeçme samimi olmayacağı gibi, yargılamada herhangi bir süre kazanmaya da yol açmayacaktır.

HMK 213 Haksız Yere Sahtelik İddiası Yargıtay Kararları


Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/853 E. , 2019/7658 K.

  • HMK 213
  • Haksız yere imza inkarı ve sahtecilik iddiası

Davacı vekili, davalı şirketin ortağı ve tek imza yetkilisi olan müvekkilinin, davalı şirketin 11.11.2015 tarihli Ortaklar Kurulu toplantısı ile imza yetkisini çift imza ile şirket ortağı davalı … Toroman’la birlikte kullanması yolunda karar alındığını, kararda davacı adına atılı imzanın davacıya ait olmadığını ileri sürerek 11.11.2015 tarihli Ortaklar Kurulu kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı … vekili, husumet ve esasa ilişkin savunmalarda bulunarak davanın reddini istemiş ayrıca belge altındaki imzanın haksız inkar edilmesinin sonucu olarak HMK’nın 213. maddesinin uygulanmasını istemiştir. Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.

İlk derece mahkemesince, Jandarma Kriminal Raporu ve bu rapora davacı tarafından itiraz edilmesi üzerine alınan Adli Tıp Kurumu raporunda dava konusu karar altındaki imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine, davacının imzayı kötü niyetli olarak inkar ettiğine dair dosyada bir delil bulunmadığı gibi davalının da zarara uğradığını ispat edemediği gerekçesiyle davalı …’ın HMK’nın 213. maddesinin uygulanması yönündeki talebin reddine karar verilmiştir.

Bu karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce, imza incelemesi ile davaya konu imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiği, davacının kötü niyetli olduğunun da ispatlanamadığı gerekçesiyle davacı vekili ve davalı … vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS