0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Delillerin Değerlendirilmesi

HMK Madde 198

(1) Kanuni istisnalar dışında hâkim delilleri serbestçe değerlendirir.



HMK Madde 198 Gerekçesi

Madde 1086 sayılı Kanundaki düzenlemenin bir değişiklik yapılmaksızın sadeleştirilmiş hâlidir. Hâkimin delilleri serbestçe değerlendireceği belirtilerek kanunî istisnalar saklı tutulmuştur.


Yargıtay 3HD Esas : 2017/11441 Karar : 2019/636

  • HMK 198
  • Tanık beyanı delili takdiri delil olup hakim serbestçe değerlendirir.

HMK’nın 198. maddesine göre, tanık beyanı takdiri delillerden olup, hakim tanık beyanı ile bağlı değildir. Tanığın doğru söylemediğine dair belirti ve deliller varsa tanık beyanlarının aksi yönde de karar verebilir. Ancak, HMK’nın 255. maddesi gereği, aksine inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz.( Hukuk Genel Kurulu’nun 30.01.2013 tarihli, 2012/2- 697 E., 2013/167 K.sayılı ilamı)

Bu durumda, dinlenen davacı tanık beyanları; dava konusu edilen 40 adet çeyrek altının, düğün töreninde davalının annesi tarafından davacının elinden alındığı noktasında birbirini destekler nitelikte ve tutarlılıktadır.

Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda belirtilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınarak, davacı tarafça varlığı ve davalının annesi tarafından davacıdan alınarak iade edilmediği ispat edilen 40 adet çeyrek altın yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.


Yargıtay 8HD Esas : 2021/3795 Karar : 2022/1848

  • HMK 198
  • Keşif takdiri delil olup hakim keşfin sonuçlarını serbestçe değerlendirir.

Kesin deliller hakimi bağlayıcı nitelikte iken hakim takdiri delilleri serbestçe takdir eder. Özellikle tanık ve bilirkişi beyanları hakimi bağlamaz. (HMK 198;282) Keşifte ise delil, esasen hakimin kendi hisleri ile tespit ettiği hususlardır. Takdiri delillerin ispat gücü, kesin delillere oranla daha azdır; yani hakimin takdirine bağlıdır. Takdiri deliller; tanık, keşif, bilirkişi, uzman görüşü ve kanunda düzenlenmemiş diğer delillerdir (bkz. …-E…-sh414).

Dosya kapsamında bulunan raporlar ile harita, hava fotoğrafı ve ortofotolar ile tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde; 2010/2950 Esas sayılı dosyada dava konusu olan ve davacı… Köyü … ve Kuran Kursu Derneği lehine kullanım şerhi verilmesine karar verilen (A) ile gösterilen 3259,05 metrekarelik alan ile 2010/2956 Esas sayılı dosyada dava konusu olup davacılar … ve diğerleri lehine kullanım şerhi verilmesine karar verilen (B1) harfi ile gösterilen 1256,68 metrekarelik alanın içinde bulunduğu 133 ada 21 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kullanım kadastrosu tespit tutanağı 11.08.2010 tarihinde düzenlenmiştir.

6192 Sayılı Kanun’un 6. maddesinde ise hak sahipliği yönünden inceleme ikili ayrıma tabi tutulmuştur. Bu itibarla dava konusu taşınmaza ait tutanağın kanunda belirtilen 31.12.2011 tarihinden önce düzenlendiği dikkate alındığında, tespit tarihi itibariyle davacıların taşınmaz üzerinde hak sahipliklerinin tespit edilmediği açıktır. 2013 yılında yapılan keşif sırasında davacılar lehine tanık dinlenmiş ise de takdiri deliller arasında sayılan keşif ve tanık beyanları ile davacılar lehine karar verilmesi için yeterli değildir. Gerek kadastro tespit tutanağında gerekse 24.02.2016 havale tarihli bilirkişi raporunda dava konusu 133 ada 21 parselin eylemli orman niteliği taşıdığı belirtilmiştir.

Dosya arasında bulunan 2007, 2010 ve 2013 yılı ortofoto fotoğraflarına göre de, dava konusu taşınmazın talep edilen alanda kalan kısımlarının bölgede yapılan kullanım kadastrosu uygulamaları sırasında çevre ormanlarla aynı nitelikteki ağaçlarla kaplı bulunduğu, dolayısıyla eylemli orman niteliğinde olduğu anlaşıldığına göre, 133 ada 21 parselden ifrazına karar verilen (A) ve (B1) ile belirtilen kısımlar yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru olmamıştır.

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS