Maddi Hataların Düzeltilmesi
HMK Madde 183
(1) Tarafların veya mahkemenin dava dosyasında bulunan belgelerdeki açık yazı ve hesap hataları, karar verilinceye kadar düzeltilebilir. Taraflardan birinin yazı veya hesap hatasını düzeltmesi sonucu yargılama uzamışsa, yargılama giderlerinin belirlenmesinde bu durum da dikkate alınır.
Toplu Mahkemelerde Tahkikat
[MADDE 183/A]- (Ek:22/7/2020-7251/19 md.)
(1) Dava açılmadan önce veya dava açıldıktan sonra talep edilen delil tespiti, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir gibi geçici hukuki koruma tedbirleri de dâhil olmak üzere toplu mahkemenin görevine giren dava ve işlerde tüm yargılama aşamaları heyet tarafından yerine getirilir ve karara bağlanır.
(2) Heyet, diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, iş veya davanın özelliğine göre tahkikatın, tahkikat hâkimi olarak görevlendirilen bir üye tarafından yapılmasına karar verebilir.
(3) Tahkikatın heyetçe yürütüldüğü iş veya davalarda mahkeme başkanı, belirli bazı tahkikat işlemlerini yapmak üzere, üyelerden birini naip hâkim olarak görevlendirebilir.
(4) Mahkeme başkanı, mahkemenin uyumlu, verimli ve düzenli çalışmasını sağlar ve bu yolda uygun göreceği önlemleri alır.
HMK Madde 183 Gerekçesi
Maddeyle, dava dosyasında bulunan belgelerdeki açık yazı ve hesap hatalarının, karar verilinceye kadar düzeltilebileceği, bu hataların düzeltilmesi sonucunda yargılama uzamışsa yargılama giderlerinin hesaplanmasında bu durumun da dikkate alınacağı düzenlenmiştir.
Diğer yandan madde, 1086 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin sadeleştirilmiş şeklidir. Bu maddede geçen “daima” ibaresi yerine “karar verilinceye kadar” ifadesi kullanılmıştır.
HMK 183 (Maddi Hataların Düzeltilmesi) Emsal Yargıtay Kararları
YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ Esas : 2015/13278 Karar : 2018/771 Tarih : 5.02.2018
-
HMK 183. Madde
-
Maddi Hataların Düzeltilmesi
Dava ecrimisil istemine ilişkindir.
Davacı … İdaresi, kayden … Vakfının maliki olduğu 617 ada 3 parsel sayılı taşınmazı, davalı idarenin haksız olarak işgal ettiğini ileri sürerek 01.01.2006-24.09.2010 tarihleri arasındaki döneme ait 15.280 TL ecrimisil bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı idare, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 7.366,00 TL ecrimisil bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dosya içeriğine, toplanan delillere hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle çekişmeli taşınmazın … Vakfı adına kayıtlı olduğu, … Yaptırma Derneği tarafından davalı ile yapılan kira sözleşmesinin geçerli olmadığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddine.
Davalı vekilinin temyiz isteğine gelince;
Ecrimisile ilişkin davalarda talep olması halinde, bilirkişi tarafından her yıl için saptanan ecrimisil miktarına, tahakkuk tarihleri olan dönem sonlarından itibaren yasal oranda işleyecek kademeli faize hükmedilmesi gerekir.
Somut olayda ise, dönem sonlarından itibaren 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsiline ilişkin Kanun hükümleri gereğince uygulanacak faize göre ecrimisile hükmedilmiş olması doğru değil ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1. bendindeki; “7.366,00 TL’nin dönem sonlarından itibaren 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsiline ilişkin Kanun gereğince uygulanacak faize göre davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine, “2.350,00 TL’nin 31.12.2008’den, 2.640,00 TL’nin 31.12.2009’den, 2.376,00 TL’nin de 24.09.2010’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam da 7.366,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin eklenmesine, hükmün bu şekliyle 6100 sayılı HMK.’nun 183.maddesi (HUMK.’nun 80.md.), 6100 sayılı HMK.’nın geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK. 436/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ Esas : 2017/7598 Karar : 2017/5595 Tarih : 19.06.2017
-
HMK 183. Madde
-
Maddi Hataların Düzeltilmesi
Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir (HMK`nın 304/1 md.). HMK m. 304/1 hükmü, 1086 sayılı Kanunun 459. maddesinin “İki tarafın isim ve sıfat ve neticei iddialarına mütaallik hatalar ve esas hükümdeki hesap hataları kendilerinin istimaından sonra mahkeme tarafından tashih olunur” şeklindeki birinci cümlesindeki düzenlemeye karşılık gelmekte olup, bu düzenlemeyle, karardaki açık hataların mahkemece re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine tashih edilebileceği esası getirilmiştir.
HMK`nın 304. maddesine göre düzeltilebilecek “yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar”, olayın gelişinden ve dosyanın incelenmesinden bir maddi hata olduğu kolayca anlaşılabilen ad veya soyaddaki harf hataları, rakamlardaki eksik yazımlar vs. hatalardır. Başka bir değişle, hükümlerin tashihi yoluna, tarafların kimlik bilgilerindeki hatalarla, yazı, hesap ve diğer açık ifade hatalarının mevcudiyeti halinde başvurulabilir.
Tashihin nasıl yapılacağı ise HMK`nın 304/2. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kağıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.
Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların (maddi hataların) düzeltilmesi, hükmün icrasına (yerine getirilmesine) kadar istenebilir.
HMK’nın 304. maddesinde söz konusu olan düzeltme (tashih), hüküm verildikten sonraki dönemde, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların (maddi hataların) düzeltilmesidir. Hükümden önceki dönemde maddi hataların düzeltilmesi, HMK`nın 183. maddesi hükmü uyarınca yapılır. Buna göre, hükümden önceki dönemde, tarafların veya mahkemenin dava dosyasında bulunan belgelerdeki açık yazı ve hesap hataları, karar verilinceye kadar düzeltilebilir. Taraflardan birinin yazı veya hesap hatasını düzeltmesi sonucu yargılama uzamışsa, yargılama giderlerinin belirlenmesinde bu durum da dikkate alınır.
Kanun yolu incelemesinde, esas yönünden kanuna uygun görülen hüküm, tarafların kimliklerine ait yanlışlıklarla, yazı, hesap veya diğer açık ifade yanlışlıklarından dolayı bozulamaz; hüküm, bu maddi hatalar düzeltilmek suretiyle onanır (m. HMK 370/3; HUMK m. 438/8). Kural olarak, her mahkemenin kendi kararındaki maddi hataları düzeltmesi gerekir ise de, Yargıtayın temyiz incelemesi sonucunda karardaki maddi hataları düzelterek onama yetkisi de, “hükümlerin tashihi” kurumunun somut planda bir uygulanma şeklini oluşturmaktadır.
Dairemizin 13.06.2016 gün ve 2016/3695 - 2016/6773 sayılı kararında “davacı … şirketi, davalı kuruma karşı, kazazedenin yerine geçerek, bu kişinin maruz kaldığı trafik kazası sonucu, sigorta poliçesi nedeniyle sağlık kurumuna ödediği, ancak 2918 sayılı Kanunun 98. maddesi karşısında …‘nın sorumlu olduğu sağlık giderlerinin …`dan tahsili istemiyle dava açmaktadır. Ne davacı şirket ile davalı kurum arasında, ne de davalı kurum ile kazazede arasında bir haksız fiil ilişkisi bulunmamaktadır. Başka bir ifadeyle, davalı kurumun sorumluluğu, kurum tarafından gerçekleştirilen bir haksız fiile dayalı bulunmayıp, 2918 sayılı Kanunun 98. madesi atfıyla, kazazedeye 5510 sayılı Kanun çerçevesinde yapılacak tedavi yardımı kapsamı ile ilgilidir. Bu haliyle dava, kapsamını 5510 sayılı Kanunun belirlediği sosyal güvenlik hukukunu ilgilendirmekte olup; uyuşmazlığın, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1 ve 7/3. maddeleri ile 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi uyarınca, … 19. İş Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir.” denildiği anlaşılmaktadır. Dairemizin 13.06.2016 gün ve 2016/3695 - 2016/6773 Esas - Karar nolu merci tayini kararında maddi hata yoktur
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; maddi hata talebinin REDDİNE, 19/06/2017 günü oy birliği ile karar verildi.
YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ Esas : 2014/18051 Karar : 2016/6405 Tarih : 25.05.2016
-
HMK 183. Madde
-
Maddi Hataların Düzeltilmesi
Dava, elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Davacı, kayden paydaşı olduğu 115 ada 7 parsel sayılı taşınmazdaki fındık mahsulünü davalının topladığını ve bina yapmak amacıyla taşınmazdaki fındık ağaçlarını kestiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiş; yargılama sırasında dava dilekçesinde 113 ada 7 ve 115 ada 8 parsel sayılı taşınmazlar yerine sehven 115 ada 7 parsel sayılı taşınmazın yazıldığını bildirip ıslah suretiyle anılan parseller bakımından elatmanın önlenmesini istemiştir.
Davalı, davacının bildirdiği yeni parsellere muvafakatının bulunmadığını, çekişmeli taşınmazların taksim neticesinde paydaş Sabire Alioğlu`na isabet ettiğini ve taşınmazları onun bilgisi dahilinde uzun yıllardır kullandığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının paydaşı olduğu 113 ada 7 ve 115 ada 8 parsel sayılı taşınmazlara davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın elattığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Çekişme konusu 113 ada 7 ve 115 ada 8 parsel sayılı taşınmazlarda davacı ile dava dışı bir çok kişinin paydaş oldukları, taşınmazların tamamını paydaş Sabire ile davalının kullandığı (tasarruf ettiği) sabittir.
Hemen belirtilmelidir ki; Her ne kadar dava konusu taşınmaz dava dilekçesinde 115 ada 7 numaralı parsel olarak bildirilmişse de, keşif sırasında elatıldığı iddia edilen ve keşif heyetine gösterilen yerlerin davacı vekilinin dilekçesinde belirttiği 115 ada 7 parsel olmayıp, bu taşınmaza komşu 113 ada 7 ve 115 ada 8 parseller olduğu ve bu parsellerde de davacının paydaş olduğu, davacı vekilinin buna ilişkin mahkemeye düzeltme dilekçesi sunduğu ve 1086 sayılı HUMK’un 80. (6100 sayılı HMK`nın 183.) maddesine göre maddi hataya dayalı yanlışlıkların düzeltilebileceği hükmü karşısında davacı vekilinin dilekçesi doğrultusunda yapılan hatanın açık bir maddi hata olduğu kabul edilerek davanın düzeltilen doğru parseller üzerinden yürütülüp sonuçlandırılması doğru olduğu gibi davalının davacının paydaşı bulunduğu çaplı taşınmaza haklı ve geçerli bir neden olmaksızın elattığı saptanmak suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında da bir isabetsizlik yoktur.
Davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ne var ki; mutlak surette elatmanın önlenmesine karar verildiğine göre, elatılan çekişmeli taşınmazların dava tarihi itibariyle belirlenen değeri (123.446,18 TL) üzerinden nispi karar harcının hüküm altına alınması gerekirken, davacının payına isabet eden miktar üzerinden harca hükmedilmiş olması isabetsiz ise de, anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ve 492 Sayılı Yasada yer alan hükümlerin kamu düzeniyle ilgili olması ve temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın resen gözetilmesi gerekliliği de nazara alırak, hükmün 2. bendindeki “Alınması gerekli 1.053.92-TL harcın, 136,65-TL peşin harç ve 1.971,55-TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 1.054.28-TL’nin davacıya iadesine, 1.053.92 TLnin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, “ cümlesinin çıkartılarak; yerine “Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 8.432,60 TL nispi karar harcından peşin alınan 136,65 TL ve 1.971,55 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 6.324,40 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına” ibaresinin yazılmasına,
davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas : 2014/13093 Karar : 2014/16091 Tarih : 30.06.2014
-
HMK 183. Madde
-
Maddi Hataların Düzeltilmesi
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum ve işyeri vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Yasemin Karabulut tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
Somut davada, davacı 12.09.2005-01.08.2008 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının tespitini istemiştir.
Mahkemece, kabul kararı ile 01.09.2005-01.08.2008 tarihler arasında asgari ücretle çalıştığının tespitine dair hüküm tesis edilmiştir. Mahkemenin kabulünde isabetsizlik bulunmamakla birlikte, davacının hizmetin başlangıç tarihinde maddi hata yaptığı anlaşılmıştır. Ancak, maddi yazım hatası sonucu yapılan bu yanlışlığın mülga HUMK` nun 80. maddesinin “İki tarafın veya hakimin, zahir ve açık olan yazı ve hesap hataları daima tashih olunabilir.” hükmü ve 6100 sayılı HMK’nun 183. maddesinin “Tarafların veya mahkemenin dava dosyasında bulunan belgelerdeki açık yazı ve hesap hataları, karar verilinceye kadar düzeltilebilir.” hükmü gereğince maddi hata kabul edilerek düzeltilmelidir. Bu hususun gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
Hüküm fıkrasının 1 no’lu bendinde yer alan “01.09.2005” tarihinin silinerek yerine “12.09.2005” tarihinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle ( DÜZELTİLEREK ONANMASINA ), oybirliği ile karar verildi.
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.