0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Islahın Etkisi

HMK Madde 179

(1) Islah, bunu yapan tarafın teşmil edeceği noktadan itibaren, bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sonucunu doğurur.

(2) Ancak ikrar, tanık ifadeleri, bilirkişi rapor ve beyanları, keşif ve isticvap tutanakları, yerine getirilmiş olan veya henüz yerine getirilmemiş olmakla beraber, karşı tarafın yerine getireceğini ıslahtan önce bildirmiş olması koşuluyla, yeminin teklifi, reddi veya iadesi ıslah ile geçersiz kılınamaz.

(3) Şu kadar ki, ıslahtan sonra yapılacak tahkikat sonucuna göre, bu işlemlerin göz önünde tutulması gerekmiyorsa, bunlar da yapılmamış sayılır.



HMK Madde 179 Gerekçesi

Bu madde ile, ıslahın yapılması hâlinde hangi etki ve sonuçların doğacağı düzenlenmiştir. Madde esas olarak 1086 sayılı Kanunun 87 nci maddesinin karşılığıdır. Söz konusu 87 nci madde, bu düzenlemede fıkralara ayrılmış, ifadesinde ve kapsamında bazı değişiklikler yapılarak düzenlenmiştir.

Birinci fıkrada, ıslahın, ıslah eden tarafın belirteceği noktadan itibaren, usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sonucunu doğuracağı belirtilmiştir.

İkinci fıkrada ise ıslah ile geçersiz sayılamayacak işlemler gösterilmiştir. İkrar, tanık ifadeleri, bilirkişi raporu ve beyanları, keşif ve isticvap, eda edilmiş olan yemin yahut henüz eda edilmemiş olmakla birlikte eda edileceği kabul edilen veya iade edilen yahut edasından kaçınılan yemin ıslah ile geçersiz sayılamayacaktır.

İsticvap, bir taraf işlemi olmadığından, isticvap sonucunda tutulan tutanağın hatalı yahut eksik olduğu gerekçesiyle ıslahı yoluna gidilemeyecektir. Yine bu duruma bağlı olarak isticvap esnasında ikrar vuku bulmuşsa, bu şekilde elde edilen ikrarın da ıslah yoluyla etkisiz kılınması mümkün olmayacaktır. İsticvap haricinde gerçekleşen ikrarın yine ıslah yolu ile etkisiz kılınamamasının sebebi ise ikrardan dönmeye ilişkin olarak “İkrar” başlıklı 192 nci maddenin ikinci fıkrasında özel hüküm getirilmiş olmasıdır.

Üçüncü fıkrada ise 1086 sayılı Kanunun 87 nci maddesinin son cümle hükmü ifadesi sadeleştirilerek aynen kabul edilmiştir. Buna göre, ıslahtan sonra davanın aldığı şekle ve buna bağlı olarak yapılacak tahkikata göre, ikinci fıkrada belirtilen işlemlerin herhangi bir etkisi ve önemi kalmamışsa, bu işlemler de yapılmamış sayılacaktır.


HMK 179 (Islahın Etkisi) Emsal Yargıtay Kararları


YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas : 2016/17869 Karar : 2018/5929 Tarih : 3.05.2018

  • HMK 179. Madde

  • Islahın Etkisi

Davacı-karşı davalı kadın, davalı-karşı davacı erkek aleyhine hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK 162) hukuki sebebine dayalı boşanma davası açmış, davalı-karşı davacı erkek davacı-karşı davalı kadın aleyhine evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı karşı boşanma davası açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda her iki davanın da reddine karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı kadın vekili 15.02.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle boşanma sebebini “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” (TMK 166/1) olarak ıslah etmiş olmasına rağmen mahkemece, davacı-karşı davalı kadının davasında TMK 162. maddesindeki yasal şartlar oluşmadığı gerekçesi ile dava ıslah edilmemiş şekliyle görülerek reddedilmiştir. Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir (HMK m. 176/1). Islah, bunu yapan tarafın teşmil edeceği noktadan itibaren, bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sonucunu doğurur (HMK m. 179/1). O halde mahkemece; davacı-karşı davalının ıslah dilekçesi davalı-karşı davacıya tebliğ edilerek, davacı-karşı davalının evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı boşanma davasında delillerin bu çerçevede değerlendirilerek, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, ıslah istemi dikkate alınmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.05.2018(Prş.)


YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ Esas : 2016/13862 Karar : 2016/14410 Tarih : 24.10.2016

  • HMK 179. Madde

  • Islahın Etkisi

Davacı … vekili, evlilik birliği içinde edinilen araç nedeniyle 20.000,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. 07.01.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını artırarak toplam 20.500,00 TL alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir

Davalı … vekili, tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, protokol gereğince davacının hiçbir şey talep edemeyeceğini belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir. Davalı vekili 08.02.2016 tarihli dilekçe ile cevap dilekçesini ıslah ederek, aracın bir önceki kişisel malı olan aracının satışından ve mirastan gelen para ile krediyle alındığını, kredi borcunun da mirastan gelen para ile ödendiğini belirterek dava konusu aracın kişisel mal olduğundan davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, aracın edinilmiş mal olduğu kabul edilerek 20.500,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.

Hukukumuzda ıslah HMK 176. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup, tahkikatın sona ermesine kadar taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir (HMK m. 176/1, 177/1). Islah, bunu yapan tarafın teşmil edeceği noktadan itibaren, HMK 179/2. maddesindeki usuli işlemler dışında bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sonucunu doğurur (HMK m. 179/1).

Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, yukarda açıklanan yasal düzenlemeler kapsamında, Mahkemece, davalının cevap dilekçesini ıslah ettiği dikkate alınarak, ıslah ile savunmasında ileri sürdüğü iddia ve deliller toplanıp değerlendirdikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ıslah ile ileri sürülen savunma gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda gösterilen sebeplerle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK`nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 350,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS