0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Ön Sorunun İncelenmesi

HMK Madde 164

(1) Hâkim, taraflardan birinin ileri sürdüğü ön sorunu incelemeye değer bulursa, belirleyeceği süre içinde, varsa delilleriyle birlikte cevabını bildirmesi için diğer tarafa tefhim veya tebliğ eder.

(2) Ön sorun hakkında iki taraf arasında uyuşmazlık varsa, hâkim gerekirse tarafları davet edip dinledikten sonra kararını verir.

(3) Hâkim, ön sorun hakkındaki kararını taraflara tefhim veya tebliğ eder.



HMK Madde 164 Gerekçesi

Bu madde, 1086 sayılı Kanunun 223 ve 224 üncü maddelerinin tek madde altında düzenlenmiş hâlidir.

Hâkimin, davada ileri sürülen ön sorun hakkında öncelikle incelemeye değer bulunup bulunmadığı yönünden karar vermesi, şayet incelemeye değer görür ise bu incelemenin usulü tanzim edilmiştir.


HMK 164 (Ön Sorunun İncelenmesi) Emsal Yargıtay Kararları


YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas : 2016/18996 Karar : 2018/7978 Tarih : 25.06.2018

  • HMK 164. Madde

  • Ön Sorunun İncelenmesi

Davalı erkek, usulünce yetki itirazında bulunmuş, 27.01.2016 tarihli ön inceleme duruşmasına mazeret sunan davalı vekilinin mazereti mahkemece kabul edilmiş, ön inceleme duruşmasında davalının yetki itirazı konusunda bir karar verilmeden tahkikat aşamasına geçilmiş, 23.03.2016 tarihli tahkikat duruşma günü ön inceleme duruşmasına katılmayan davalı tarafa tebliğ edilmemiş, davalının yetki itirazı hadise şeklinde incelenmeksizin davalı tarafın katılmadığı 20.04.2016 tarihli duruşmada reddedilmiş, yetki itirazının reddine ilişkin ara karar da davalı tarafa tebliğ olunmamış, takip eden 25.05.2016 tarihli duruşmanın sözlü yargılama duruşması olarak yapılacağına ilişkin ara karar alınmadan ve davalı tarafa duruşma günü tebliğ olunmadan davalının yokluğunda hüküm verilmiştir.

Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır (HMK m.127/1). Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir (HMK m.19/2). Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı ilk itirazlardandır (HMK m.116/1-a). İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenir ve karara bağlanır (HMK m.117/3). Hâkim, taraflardan birinin ileri sürdüğü ön sorunu incelemeye değer bulursa, belirleyeceği süre içinde, varsa delilleriyle birlikte cevabını bildirmesi için diğer tarafa tefhim veya tebliğ eder. Ön sorun hakkında iki taraf arasında uyuşmazlık varsa, hâkim gerekirse tarafları davet edip dinledikten sonra kararını verir. Hâkim, ön sorun hakkındaki kararını taraflara tefhim veya tebliğ eder (HMK m.164).

Davacı, cevap dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde cevaba cevap dilekçesi; davalı da davacının cevabının kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde ikinci cevap dilekçesi verebilir (HMK m.136/1). Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır (HMK m.137). Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemez ve tahkikat için duruşma günü verilemez (HMK m. 137/1-2). Taraflar, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra tahkikat için duruşmaya davet edilir (HMK m. 147/1). Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir (HMK m. 186/1)

Mahkemece yasanın bu amir hükümlerine riayet edilmeksizin, davalının yetki itirazının usulüne uygun şekilde incelenmemesi, yetki itirazı konusunda bir karar verilmeden tahkikat aşamasına geçilmesi, ön inceleme duruşmasına katılmayan davalının tahkikat duruşmasına davet edilmemesi ve yine davalı tarafın yokluğunda sözlü yargılama günü olduğu belirtilmeden 25.05.2016 tarihli duruşmada davanın esası hakkında hüküm verilmesi doğru değildir.

O halde mahkemece yapılacak iş; davalının yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi, yetki itirazının reddine karar verilmesi halinde ise taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar için usulüne uygun şekilde delil gösterildiği takdirde tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen delillerin toplanması ile bir sonuca ulaşmaktan ibarettir. Açıklanan bu hususlara riayet edilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı tarafın sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.06.2018 (Pzt)


YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas : 2016/18325 Karar : 2018/6123 Tarih : 14.05.2018

  • HMK 164. Madde

  • Ön Sorunun İncelenmesi

Davalı-davacı erkek, usulünce yetki itirazında bulunmuştur. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu kesin olmayan yetki itirazının bir ilk itiraz (HMK m. l16/1-a) olduğunu, ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiğini (HMK m. l17/3) düzenlemiştir. Ön sorunun incelenme yöntemi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilmiştir. Davalının yetki itirazı mahkemece hadise şeklinde incelenmeden karara bağlanmıştır. Bu nedenle, mahkemece yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak; gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.05.2018 (Pzt.)


YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas : 2016/19568 Karar : 2016/16176 Tarih : 19.12.2016

  • HMK 164. Madde

  • Ön Sorunun İncelenmesi

01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu kesin olmayan yetki itirazının bir ilk itiraz (HMK m. 116/1-a) olduğunu, ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiğini (HMK m. 117/3) düzenlemiştir.

Ön sorunun incelenme yöntemi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilmiştir. Davalının yetki itirazı mahkemece hadise şeklinde incelenmeden karara bağlanmıştır. Bu nedenle, mahkemece yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak; gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şckilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ Esas : 2014/16145 Karar : 2015/13017 Tarih : 16.11.2015

  • HMK 164. Madde

  • Ön Sorunun İncelenmesi

Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davalının Y.. A.. G.. 29/11/2012 günlü sayısının 9. sayfasında, “…” başlıklı yazısında yer alan haberin tamamen gerçek dışı olduğunu belirterek, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur.

Davalı, cevap dilekçesiyle yetki itirazında bulunarak davanın esastan da reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Tapu Müdürlüğünden gelen yazılara göre haberin gerçek olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun 116/a maddesinde; “ Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı” ilk itirazlar arasında sayılmıştır.

138.maddenin 1. bendinde; “ Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. “

138.maddenin 3. bendinde; “ İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenir ve karara bağlanır.” ifadeleri yer almaktadır.

Ön sorunların incelenmesi usulünü gösteren 164. maddenin 3. bendinde ise; “ Hâkim, ön sorun hakkındaki kararını taraflara tefhim veya tebliğ eder. “ şeklinde düzenlemeler yapılmıştır.

Dosya kapsamından; davalılardan R.. U..’nun 24 Aralık 2013 tarihli cevap dilekçesiyle yetki itirazında bulunduğu, Mahkemece ön inceleme duruşmasında yetki itirazının reddine karar verilmesine rağmen, ön inceleme duruşmasına katılmayan davalı R.. U..`ya, red kararının tebliğ edilmediği ve böylece savunma hakkının kısıtlandığı anlaşılmaktadır.

Anayasa`nın 36. maddesi gereğince herkes, yasal araç ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olup davalının kanıtları toplanmadan karar verilmiş olması onun savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.

Mahkemece açıklanan yön gözetilmeyerek, yetki itirazının reddi kararının davalıya tebliğ edilmeden, açılan davaya ilişkin savunması yöntemine uygun olarak incelenip değerlendirilmeden, eksik inceleme ile yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına ( BOZULMASINA ), bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas : 2013/23672 Karar : 2014/6725 Tarih : 24.03.2014

  • HMK 164. Madde

  • Ön Sorunun İncelenmesi

1-Davalı kocanın temyiz dilekçesi, davacı vekiline 02.10.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Hüküm, davacı tarafından yasada öngörülen (HUMK md. 433/2) on günlük süre geçtikten sonra 21.10.2013 tarihinde “katılma yoluyla” temyiz edildiğinden davacının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 01.06.1990 tarih ve 1989/3 e, 1990/4 k).

2-Davalı kocanın temyiz itirazlarına hasren yapılan incelemeye gelince;

Davalı koca süresinde ve usulüne uygun şekilde yetki itirazında bulunmuştur. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu kesin olmayan yetki itirazının ilk itiraz (HMK md. 116/1-a) olduğunu, ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiğini (HMK md. 117/3) öngörmüştür. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde ön sorunun incelenmesi gerekir. O halde taraflara yetkiye münhasır olarak delillerini gösterme olanağı tanınması, gösterdikleri takdirde toplanması ve gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yetki itirazı konusunda usulünce inceleme yapılmadan yazılı şekilde işin esasının incelenmesi doğru görülmemiştir.

Davacı kadının temyiz dilekçesinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ( REDDİNE ), davalı kocanın temyiz itirazları yönünden ise 2. bentte gösterilen sebeple ( BOZULMASINA ), bozma sebebine göre davalı kocanın sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ Esas: 2013/15596 Karar: 2014/119 Tarih: 13.01.2014

  • HMK 164. Madde

  • Ön Sorunun İncelenmesi

Davacı vekili dilekçesinde, davalı idarenin maliki bulunduğu binada çıkan yangının müvekkiline ait taşınmaza da sirayet etmesi neticesinde depo olarak kullanılan bina ile içerisindeki 1.000 adet saman balyasının yandığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere şimdilik 12.500 TL tazminatın faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 26.12.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 14.838,38 TL’ye yükseltmiştir.

Davalı vekili, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece; davanın ıslah edilmiş haliyle kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak, müddeabbihin ıslah ile yükseltilen bölümüne karşı, davalı vekili zamanaşımı savunmasında bulunmuştur.

Bu durumda, mahkemece; davalı tarafın zamanaşımı definin, 164. maddesi uyarınca ön sorun olarak incelenip olumlu veya olumsuz bir karara bağlanması gerekirken, bu savunma üzerinde durulmadan işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS