Asıl Davanın Sona Ermesi
HMK Madde 134
(1) Asıl davanın herhangi bir sebeple sona ermesi, karşı davanın görülüp karara bağlanmasına engel oluşturmaz.
HMK Madde 134 Gerekçesi
Maddede yer alan düzenleme ile, mahkemece birlikte görülüyor olmalarına rağmen, asıl davayla karşı davanın birbirinden bağımsız davalar olduğu hususu açıkça vurgulanmış ve bu çerçevede asıl davanın herhangi bir nedenle sona ermesinin, karşı davanın da sona ermesi sonucunu doğurmayacağı hususunun altı çizilmiştir.
HMK 134 (Asıl Davanın Sona Ermesi) Emsal Yargıtay Kararları
YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ Esas : 2016/6501 Karar : 2016/5473 Tarih : 4.05.2016
-
HMK 134. Madde
-
Asıl Davanın Sona Ermesi
Davacı vekili, davacının … plakalı aracı ile 02.12.2013 tarihinde seyir halindeyken davalı …‘nın kullandığı İstanbul Emniyet Müdürlüğüne ait … plakalı aracın ters yöne girerek, davacının aracına çarpması sonucu yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini belirterek maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … tarafından 20.01.2014 tarihli sunulan cevap dilekçesinde olay günü kullanılan ekip aracının görev sebebiyle bir soruşturma dosyasının şüphelisini takip amacıyla kullanıldığını belirtip aynı dilekçe ile 1.000,00 TL manevi tazminat, 500,00 TL maddi tazminat talepli karşı dava açmıştır.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davalı … ‘nın olay tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğüne ait aracı görev sırasında kullandığı ve talebin 02.12.2013 tarihli kazaya dayandığı görülmekle Hukuk Genel Kurulunca 09.09.2003 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle görülen davada verilen 25.02.2015 tarih 2013/4-1235 esas 2015/849 karar sayılı ilamı kapsamında davalı … hakkındaki davanın husumet sebebiyle reddine, davalı … hakkındaki davanın idari yargının görev alanında kalması sebebiyle dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı-karşı davacı … tarafından davacı … aleyhine süresi içinde harcı yatırılırak açılmış maddi ve manevi tazminat talepli karşı dava bulunmaktadır. Yerel mahkemece karşı dava yönününden olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmemiştir.
HMK 134/1 göre asıl davanın herhangi bir sebeple sona ermesi karşı davanın görülüp karara bağlanmasını engellemez. Karşı dava; bağımsız ayrı davadır. Bu nedenle karşı dava hakkında da mahkemece bir karar verilmesi gerektiği halde karşı dava hakkında bir karar verilmemesi usulen bozmayı gerektirmiştir.
2-)Kabule göre de;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 106. maddesinde “Genel ve katma bütçeli kuruluşlara, il özel idareleri ve belediyelere ve kamu iktisadi teşebbüslerine ve kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı bu kanunun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır” denilmektedir. Anılan Yasanın sekizinci kısmının “İşletenin Hukuki Sorumluluğu” başlıklı birinci bölümünde yer alan 85-90. maddelerinde, motorlu araçların trafik kurallarına ve gereklerine aykırı davranışları sonunda meydana gelen zararlar nedeniyle gerçek ve özel kişilerle, kamu tüzel kişilerinin ayrım yapılmadan aynı sorumluluk kurallarına bağlı olmaları ön görülmüştür. Bu düzenleme itibariyle yasa, kamu idare ve kurumlarına ait ve bu arada kamu hizmetine tahsis edilen motorlu araçların verdikleri zararlardan dolayı, trafik olaylarından doğan zararların özelliği gözönünde tutularak, kamu idare ve kurumlarının özel kişilerle eşit şartlarda aynı esaslara göre sorumlu tutulması gereğini ifade etmiştir. Aynı şekilde anılan yasanın görev ve yetkiye ilişkin 11/01/2011 tarihinde değişikliğe uğrayan 110. maddesinde “işleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür.” şeklinde ifade edilmiştir. Yasanın anılan bu hükümleri karşısında, kamu araçlarının verdikleri zararlardan dolayı idare, kamu hukuku kurallarına göre değil, “işleten” sıfatıyla özel hukuk kurallarına göre sorumlu tutulabilecektir. Bu durumda, davalı … ‘nün işleteni olduğu aracın neden olduğu zararın tazmini isteği ile açılan davanın, bu kuralları uygulamakla görevli adli yargı yerinde görülmesi gerekmektedir. Yerel mahkemece, açıklanan yasal düzenlemeler gözetilmeksizin davalı … yönünden yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 04.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.