Gecikmesinde Sakınca Bulunan Hal Nedir?
Gecikmesinde sakınca bulunan hal; derhal işlem yapılmadığı takdirde suçun iz, eser, emare ve delillerinin kaybolması veya şüphelinin kaçması veya kimliğinin tespit edilememesi ihtimalinin ortaya çıkması ve gerektiğinde hakimden karar almak için vakit bulunmaması halini ifade eder (Y11CD-K.2021/2260).
Cumhuriyet savcıları ile onun yardımcısı sıfatıyla emirlerini yerine getirmekle görevli kolluğun arama emri yetkisi istisnai olup, bu yetkinin doğması için bir ön şart olarak, gecikmesinde sakınca bulunan halin gerçekleşmesi gerekir. Gecikmede sakınca bulunduğundan söz edebilmek için de, ilgilinin hâkime başvurup karar aldıktan sonra tedbiri uygulamak istemesi halinde o tedbirin uygulanamaz duruma düşmesi ya da uygulanması halinde dahi beklenen faydayı vermemesi söz konusu olmalıdır.
Görüldüğü gibi, temel hak ve özgürlükleri ihlal etme keyfiyeti nedeniyle adli aramaya karar verme yetkisi esasen hakime ait olup, bu durum hukuk devleti olmanın bir gereğidir. Hâkim arama işleminin hem kanuna hem de amacına uygunluğunu gözeterek karar verecektir. Bununla birlikte istisnai olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde hâkim kararı olmaksızın Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlilerinin arama yapabilecekleri, fakat konutta, işyerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda aramanın, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile yapılabileceği kabul edilmiştir.
Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 4. maddesinde gecikmesinde sakınca bulunan hâl adli aramalar bakımından; “derhâl işlem yapılmadığı takdirde suçun iz, eser, emare ve delillerinin kaybolması veya şüphelinin kaçması veya kimliğinin tespit edilememesi ihtimâlinin ortaya çıkması ve gerektiğinde hâkimden karar almak için vakit bulunmaması hâlini”, önleme aramaları bakımından ise; “derhâl işlem yapılmadığı takdirde, millî güvenlik ve kamu düzeninin, genel sağlık ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunmasının tehlikeye girmesi veya zarar görmesi, suç işlenmesinin önlenememesi, taşınması veya bulundurulması yasak olan her türlü silâh, patlayıcı madde veya eşyanın tespit edilememesi ihtimâlinin ortaya çıkması ve gerektiğinde hâkimden karar almak için vakit bulunmaması hâlini ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır.
Gecikmede sakınca bulunmasından, delillerin karartılması endişesi, şüpheli ya da sanığın kaçma tehlikesi veya aramanın amaçları açısından bir zarar doğması riskinin bulunması nedeniyle, hâkime gidilmekle meydana gelebilecek zaman kaybının aramayı güçleştirmesi ya da imkansız hale getirmesi anlaşılmalıdır. Başka bir ifadeyle, bu halde hâkimden karar alınmasının beklenemeyeceği acele bir durum söz konusu olmalıdır.
Bu konuda öğretide; “Gecikmesinde sakınca bulunmayan bir halde Cumhuriyet savcısının emriyle arama yapılması hukuka aykırıdır” (Nur Centel - Hamide Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, 11. Bası, Beta Yayınevi, İstanbul, 2014, s.390); “Arama kural olarak hakim kararıyla yapılabilir… Ancak kanunumuz kademeli olarak başka mercilere de bu yetkiyi vermiştir. Buna göre gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcının yazılı emri ile de yapılabilir” (Yener Ünver - Hakan Hakeri, Ceza Muhakemesi Hukuku, 3. Bası, Adalet Yayınevi, Ankara, 2010, s.385,); “Gecikmesinde sakıncalı durum, derhal işlem yapılmadığı takdirde, suçun delillerinin ortadan kaybolması olasılığının ortaya çıkması halini ifade etmektedir” (Osman Yaşar, Ceza Muhakemesi Kanunu, 4. Bası, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2009, s.908); “Hakimden karar almadan evde adli arama ve elkoyma yapılamaz. Hakimden karar almaya vakit yoksa Cumhuriyet savcısının yazılı emri istenir” (Nurullah Kunter - Feridun Yenisey - Ayşe Nuhoğlu, Ceza Muhakemesi Hukuku, 16. Bası, Beta Yayınevi, İstanbul, 2007, s.1002); “Gecikmede tehlike umulan hallerde savcı ve kolluğa arama yapabilme yetkisi tanıyan hüküm, her ne kadar belli bir ihtiyacı karşılasa da son derece dikkatli ve titiz kullanılmalıdır. Aksi halde yasanın getirdiği bu düzenleme hukuk devleti ilkesini ihlal edebilir. Zira arama bir yargı kararından önce temel hak ve hürriyetleri askıya alan bir koruma tedbiridir. Gecikmede sakınca terimi son derece geniş ve müphem ifadesiyle her zaman kötüye kullanmaya elverişlidir. Esasen her arama için gecikmede tehlike olduğu söylenebilir. Bu bakımdan hakimlere bu tür kararların denetlenmesi bakımından büyük iş düşmektedir” (Veli Özer Özbek, Ceza Muhakemesi Hukukunda Koruma Tedbiri Olarak Arama, Seçkin Yayınevi, Ankara, 1999, s. 74-75) şeklinde görüşler ileri sürülmüştür.
Görüldüğü üzere, arama işlemi derhal yapılmadığında sonradan yapılması imkansız veya anlamsız hale gelecekse ya da işlemle hedeflenen amaçlara ulaşılması fazlasıyla zorlaşacaksa gecikmesinde sakınca bulunan halin varlığı kabul edilmelidir. Şüphelinin saklandığı yerin belli olmasına karşın kısa süre içinde oradan ayrılacağına ilişkin ek bilgi edinilmesi ya da delil araştırması yapılacak yerde delillerin yok edilmeye başlanacağına ilişkin duyum alınması gibi gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, Cumhuriyet savcısı tarafından verilen arama emri hukuka uygun iken, aksi halde, yani gecikmesinde sakınca bulunan halin söz konusu olmadığı durumlarda ise Cumhuriyet savcısının arama emri vermesine ilişkin şartlar oluşmadığından, arama emri hukuka aykırı olacağı gibi arama sonucunda elde edilen delil ya da deliller de hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş delil olacaktır. Bu şekildeki arama işleminden sonra ele geçen ve ispat aracı olarak yararlı görülen değerlere ilişkin elkoyma işleminin sulh ceza hakimi tarafından onaylanması da arama işlemini geriye dönük olarak hukuka uygun hale getirmeyecektir (Ceza Genel Kurulu 2014/166 E. , 2014/514 K.).
Mesai Saati Dışında Yapılan Arama İşlemi
Sanığa ait işyerinde gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından verilmiş yazılı arama izni uyarınca yapılan arama neticesinde 12 şişe kaçak içki ele geçirilmesinden ibaret somut olayda, Cumhuriyet Savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunduğundan bahisle verilmiş yazılı bir arama izni bulunmasına rağmen mesai saati içinde verilmiş arama kararında gecikmesinde sakınca bulunan halin gerekçesinin belirtilmediği, usulsüz arama sonucu kanuna aykırı olarak elde edilen delil dışında sanığın mahkumiyetini gerektirecek başka bir delil de elde edilemediği gerekçesine dayalı olarak sanığın beraatine karar verilmiş ise de; gecikmesinde sakınca bulunan hal kapsamında Cumhuriyet Savcısınca bayram tatili olması nedeniyle mesai gün ve saati dışında arama kararı verilmesi ve buna istinaden suça konu kaçak içkilerin ele geçirilmiş olması karşısında, elde edilen delillerin hukuka uygun olduğu ve hükme esas alınabileceği gözetilmeden, sanığın mahkumiyeti yerine oluşa uymayan gerekçelerle beraatine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/10505 E. , 2023/137 K.)
Gecikmesinde Sakınca Bulunan Hal Nedeninin Arama Emrinde Gösterilmemesi
Adli aramaların nasıl yapılacağını düzenleyen 5271 sayılı CMK’nun 116. maddesi arama kararı verebilmesi için makul şüphenin bulunması ve aynı Yasanın 119. maddesi aramanın, hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının, Cumhuriyet Savcısına ulaşılamadığı takdirde, kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlilerince yapılabileceği biçimindedir. Bu koşullara uyulmadan yapılan arama kanuna aykırıdır. Dosya kapsamına göre; Cumhuriyet Savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunduğundan bahisle verilmiş yazılı bir arama izni bulunmasına rağmen arama kararında gecikmesinde sakınca bulunan halin gerekçesinin belirtilmemesi nedeniyle yapılan aramanın usul ve yasaya aykırı olduğu, sanıkların suça konu yakıtı ticari amaçla bulundurduklarına dair ikrarlarının da bulunmadığı nazara alındığında usulsüz arama sonucu kanuna aykırı olarak elde edilen delil (eşya) dışında sanıkların mahkumiyetlerini gerektirecek başka bir delil de elde edilemediği gözetildiğinde, beraatleri yerine yazılı gerekçeyle mahkumiyetlerine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9604 E. , 2022/14429 K.).
Cumhuriyet Savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunduğundan bahisle verilmiş yazılı bir arama izni bulunmasına rağmen arama kararında gecikmesinde sakınca bulunan halin gerekçesinin belirtilmediği, kaldı ki bir gün önce aynı olayla ilgili mahkemeden adli arama kararı alınabilmesi nedeniyle ortada gecikmede sakınca bulunan bir halden de bahsedilemeyeceği, dosya içerisinde bulunan 25.11.2011 tarihli arama tutanağının tarih ve saati incelendiğinde aramanın hafta içi mesai saatleri içerisinde yapılmış olması nedeniyle arama kararının gecikmesinde sakınca olduğuna dair gerekçe belirtilmeksizin savcılık tarafından verilemeyeceği buna göre yapılan aramanın usul ve yasaya aykırı olduğu, sanığın aşamalarda alınan savunmalarında suça konu sigaraları içmek için bulundurduğunu, parfümleri ise işyerinde kullandığını beyan etmesi karşısında, ele geçen kaçak eşya miktarı ile usulsüz arama sonucu kanuna aykırı olarak elde edilen delil (eşya) dışında sanığın mahkumiyetini gerektirecek başka bir delil de elde edilemediği gözetildiğinde, beraati yerine yazılı gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/4375 E. , 2021/15668 K.).
Sanık tarafından kiralanan depoda gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet savcısı tarafından verilmiş yazılı arama iznine istinaden yapılan arama neticesinde 985 karton gümrük kaçağı sigara ele geçirilmesinden ibaret somut olayda, sanığın aşamalarda değişiklik göstermeyen istikrarlı savunmalarında, ele geçen sigaraların kendisine ait olduğunu ve üzerine bir miktar kar payı koyarak satacağını açıkça ikrar etmesi karşısında üzerine atılı suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde Cumhuriyet savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunduğundan bahisle verilmiş yazılı bir arama izni bulunmasına rağmen arama kararında gecikmesinde sakınca bulunan halin gerekçesinin belirtilmediği, dosya içerisinde bulunan 12.06.2013 tarihli arama tutanağının tarih ve saati incelendiğinde aramanın hafta içi mesai saatleri içerisinde yapılmış olması nedeniyle arama kararının savcılık tarafından verilemeyeceği, usulsüz arama sonucu kanuna aykırı olarak elde edilen delil (eşya) dışında sanığın mahkumiyetini gerektirecek başka bir delil de elde edilemediği gerekçesine dayalı olarak beraatine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/8820 E. , 2022/15727 K.).
Sanığın işlettiği iş yerinde yapılan aramada değişik markalarda toplamda 25 paket çay ele geçirildiği olayda, Cumhuriyet Savcısı tarafından gecikmesinde sakınca olan hal kapsamında verilmiş yazılı bir arama izni bulunmasına rağmen arama kararında gecikmesinde sakınca bulunan halin gerekçesinin belirtilmediği, dosya içerisinde bulunan 30.10.2014 tarihli arama tutanağının tarih ve saati incelendiğinde aramanın hafta içi mesai saatleri içerisinde yapılmış olması nedeniyle arama kararının savcılık tarafından verilemeyeceği, buna göre yapılan aramanın usul ve yasaya aykırı olduğu, sanığın aşamalardaki savunmasında ise suça konu çayları ticari amaçla bulundurmadığını beyan etmiş olup usulsüz arama sonucu kanuna aykırı olarak elde edilen eşya dışında başka bir delil de elde edilemediği gözetilerek verilen beraat kararında ve kaçak eşyanın müsaderesine dair verilen kararda hukuka aykırılık görülmemiştir (Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/14303 E. , 2023/1041 K.).
Cumhuriyet Savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunduğundan bahisle verilmiş yazılı bir arama izni bulunmasına rağmen arama kararında gecikmesinde sakınca bulunan halin gerekçesinin belirtilmediği, dosya içerisinde bulunan arama kararının tarih ve saati incelendiğinde arama izninin hafta içi mesai saatleri içerisinde verilmiş olması nedeniyle arama kararının savcılık tarafından verilemeyeceği, buna göre yapılan aramanın usul ve yasaya aykırı olduğu, sanığın aşamalarda alınan savunmalarında suça konu sigaraları içmek için bulundurduğunu beyan etmesi karşısında, ele geçen kaçak eşya miktarı ile usulsüz arama sonucu kanuna aykırı olarak elde edilen delil (eşya) dışında sanığın mahkumiyetini gerektirecek başka bir delil de elde edilemediği gözetildiğinde, beraati yerine yazılı gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2019/3203 E. , 2021/9385 K.).
Sanığa ait işyerinde gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından verilmiş yazılı arama izni uyarınca yapılan arama neticesinde 12 şişe kaçak içki ele geçirilmesinden ibaret somut olayda, Cumhuriyet Savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunduğundan bahisle verilmiş yazılı bir arama izni bulunmasına rağmen mesai saati içinde verilmiş arama kararında gecikmesinde sakınca bulunan halin gerekçesinin belirtilmediği, usulsüz arama sonucu kanuna aykırı olarak elde edilen delil dışında sanığın mahkumiyetini gerektirecek başka bir delil de elde edilemediği gerekçesine dayalı olarak sanığın beraatine karar verilmiş ise de; gecikmesinde sakınca bulunan hal kapsamında Cumhuriyet Savcısınca bayram tatili olması nedeniyle mesai gün ve saati dışında arama kararı verilmesi ve buna istinaden suça konu kaçak içkilerin ele geçirilmiş olması karşısında, elde edilen delillerin hukuka uygun olduğu ve hükme esas alınabileceği gözetilmeden, sanığın mahkumiyeti yerine oluşa uymayan gerekçelerle beraatine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/10505 E. , 2023/137 K.).
5271 sayılı CMK’nun 116/119. maddelerinde arama kararının hangi hallerde ve ne şekilde alınacağı kanun koyucu tarafından açıkça düzenlenmiş olup, sanığa ait iş yerinde 02/09/2014 günü saat 10:30’da yapılan ihbar üzerine savcılıktan aynı gün 16:45 saatlerinde alınan derkenar ile yapılan arama sonucu suça konu kaçak telefonlar ele geçirilmiştir. Sanık ve kaçak eşya konusunda mahkemece verilmiş usulüne uygun bir arama kararı olmadığı gibi Cumhuriyet Savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunduğuna yazılı bir arama izni bulunmasına rağmen arama kararında gecikmesinde sakınca bulunan halin gerekçesinin belirtilmemesi karşısında hukuka aykırı arama sonucu ele geçen eşyanın yasak delil niteliğinde olduğu, bu eşyanın kaçak olmasının durumu değiştirmeyeceği, Anayasa’nın 38/2, 5271 sayılı CMK’nun 206/2-a, 217/2, 230/1. madde ve fıkralarına göre hukuka aykırı surette elde edilen delillere dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı öte yandan sanığın suça konu faturasız telefonların gümrük kaçağı olduğunu bilmediğine ilişkin savunmanın aksine delil olmadığı da anlaşıldığından bu gerekçeyle sanığın beraatine karar verilmesi gerekir (Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/30565 E. , 2022/885 K.).
Sanığın İkrarı Varsa Gecikmesinde Sakınca Bulunan Hal Nedeninin Olmaması Önemli Değildir
Sanık tarafından kiralanan depoda gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet savcısı tarafından verilmiş yazılı arama iznine istinaden yapılan arama neticesinde 985 karton gümrük kaçağı sigara ele geçirilmesinden ibaret somut olayda, sanığın aşamalarda değişiklik göstermeyen istikrarlı savunmalarında, ele geçen sigaraların kendisine ait olduğunu ve üzerine bir miktar kar payı koyarak satacağını açıkça ikrar etmesi karşısında üzerine atılı suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde Cumhuriyet savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunduğundan bahisle verilmiş yazılı bir arama izni bulunmasına rağmen arama kararında gecikmesinde sakınca bulunan halin gerekçesinin belirtilmediği, dosya içerisinde bulunan 12.06.2013 tarihli arama tutanağının tarih ve saati incelendiğinde aramanın hafta içi mesai saatleri içerisinde yapılmış olması nedeniyle arama kararının savcılık tarafından verilemeyeceği, usulsüz arama sonucu kanuna aykırı olarak elde edilen delil (eşya) dışında sanığın mahkumiyetini gerektirecek başka bir delil de elde edilemediği gerekçesine dayalı olarak beraatine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/8820 E. , 2022/15727 K.).
Kolluk Tarafından Usulsüz Yapılan Arama
Adli aramaların nasıl yapılacağını düzenleyen 5271 sayılı Kanun’un 116 ncı maddesi arama kararı verilebilmesi için makul şüphenin bulunması ve aynı Kanun’un 119 uncu maddesi aramanın, hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı takdirde, kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlilerince yapılabileceği biçimindedir. Bu koşullara uyulmadan yapılan arama kanuna aykırıdır.
Dosya kapsamına göre; Sulh Ceza Hakimliğinden alınan arama kararı olmadığı gibi, Cumhuriyet savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunduğundan bahisle verilmiş yazılı bir arama izni bulunmadığı, usulüne uygun arama kararı alınmadan kolluk gücü tarafından yapılan aramanın usul ve kanuna aykırı olduğu, suça sürüklenen çocuğun aşamalardaki savunmalarında suçlamaları kabul etmediği, usulsüz arama sonucu kanuna aykırı olarak elde edilen delil (eşya) dışında suça sürüklenen çocuğun mahkûmiyetini gerektirecek başka bir delil de elde edilemediği gözetilerek suça sürüklenen çocuk hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, mahkûmiyetine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/31774 E. , 2024/5458 K.).
Hukuka Aykırı Olarak İşyerinde Arama ve El Koyma İşlemi
Sanığın işlettiği iş yerinde kaçak sigara satıldığı bilgisine ulaşılması üzerine Savcılık tarafından … 3. Sulh Ceza Hakimliği’nden arama ve el koyma kararı talep edildiği, Mahkemenin 27.10.2014 tarih ve 2014/1589 değişik iş sayılı kararıyla somut delil bulunmadığından talebin reddine karar verildikten sonra, Savcılık tarafından gecikmesinde sakınca bulunan hal nedeniyle arama ve el koyma kararı verilmesi üzerine sanığın iş yerinde gündüz vakti yapılan aramada 96 paket kaçak sigara ve 4 kutu makaron ele geçirildiği,
Savcılığın, mahkemece arama ve el koyma izni verilmesi talebinin reddi kararına karşı itiraz yoluna başvurmak yerine mahkemenin kararını yok sayarak gecikmesinde sakınca bulunan hal nedeniyle arama ve el koyma kararı vermesiyle ele geçen eşyanın hukuka aykırı arama sonucu ele geçen yasak delil niteliğinde olduğu, ele geçirilen eşyaların kaçak olmasının durumu değiştirmeyeceği, sanığın suça konu eşyaları ticari amaçla bulundurduğuna dair herhangi bir ikrarı da bulunmadığı nazara alındığında Anayasa’nın 38/2, 5271 sayılı CMK’nun 206/2-a, 217/2, 230/1. madde ve fıkralarına göre hukuka aykırı surette elde edilen delillere dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı gözetilerek sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/13746 E. , 2021/4365 K.).
Gecikmesinde Sakınca Bulunan Durumda Arama ve Elkoyma İşlemi
13/06/2017 tarihli olay tutanağına göre Elazığ 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin olay tarihini de kapsayan 17/05/2017 tarihli ve 2017/1196 değişik iş sayılı önleme araması kararına istinaden kollukça şüphe üzerine yapılan kaba üst aramaları esnasında şüphelilerin bulunduğu araçtan esrar kokusu geldiğinin fark edilmesi üzerine, araçta detaylı adli arama yapılması için kolluk tarafından Cumhuriyet savcısına bilgi verildiği ve Cumhuriyet savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunan hal olduğu değerlendirilerek hakim kararı beklenmeksizin araçta arama yapılmasına ve ayrıca şüphelilerden kan veya idrar örneği alınmasına karar verildiği, Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile yapılan arama sonucunda şüphelilerin içinde bulunduğu araçta esrar ele geçirilerek el konulduğu ve idrar örneklerinde yapılan tahlillerde de esrar tespit edildiğinin anlaşılması karşısında, esasen önleme araması kararının dahi yeterli olduğu olayda kolluk tarafından talep edilmesi üzerine ayrıca Cumhuriyet savcısı tarafından da arama emri verilmiş olduğu, kaldı ki somut olayda suç üstü halinin varlığı ve gecikmesinde sakınca bulunan hal kapsamında yapılan elkoyma ve şüphelilerin vücudundan örnek alınması işlemlerinin Cumhuriyet savcısına CMK’nın 127 ve 75. maddeleri ile tanınmış yetkiler olduğu anlaşıldığından, yasaya uygun olan elkoyma ve şüphelilerin vücudundan örnek alınması işlemlerinin hakim tarafından onaylanması talebinin kabulü yerine reddine karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir (Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2018/786 E. , 2018/4486 K.).
Gecikmesinde Sakınca Bulunan Durumda Savcı Keşif Yapabilir
Her ne kadar merci İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğince, “ Cumhuriyet Savcısının ilgili talebi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160, 162 ve 83 mad. gereğince değerlendirildiğinde talebe konu ‘Kusur tespitinin’, C.Savcılığı’nın 19/09/2018 tarihli kararı gibi dosya üzerinden yapılabileceği, Hakimliğimizce yapılan değerlendirmede de delillerin toplanmış olduğu, keşif yapılmadan dosya üzerinden yapılacak olan kusur tespitine yönelik bilirkişi incelemesinin dosya münderecatına uygun olduğu, bu hususun usul ekonomisine de uygun olacağıı, bu aşamada keşif yapılmasına gerek olmadığı” şeklinde gerekçe ile itirazın reddine karar verilmiş ise de, keşif ve bilirkişi hususunun hakimin yargılama sonucunda vereceği karara yardımcı olması amacıyla, onun takdirinde yapılan delil toplama işlemi olduğu, keza 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 83 ve devamı maddelerinde de bu hususa işaret edilerek keşfin, hakim veya mahkeme veya naip hakim ya da istinabe olunan hakim veya mahkeme ile gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından yapılacağının öngörüldüğü, kural olarak keşfin hakim tarafından yapılacağının belirtildiği, hangi olayda keşif yapılmasına ihtiyaç duyulacağının hakim veya Cumhuriyet savcısınca farklı değerlendirilebileceği, Cumhuriyet savcısının sadece “gecikmesinde sakınca bulunan hallerde” bu yetkisinin bulunduğu, mümkün olduğunca, gecikme halinde delilin kaybolması ya da değişmesi söz konusu olacaksa ve derhal hakim tarafından keşif yapılma olanağı bulunmuyorsa, Cumhuriyet savcısı tarafından yapılması gerektiği, aksi halde bu hükmün geniş yorumlanarak, gecikmesinde sakıncalı hal olup olmadığına bakılmaksızın her olayda Cumhuriyet savcısı tarafından keşif yapılması gerekeceği, somut olayda suçun niteliği de göz önüne alındığında gecikmesinde sakınca bulunan halden söz edilemeyeceği cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 19.04.2019 gün ve 94660652-105-54-2809-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.05.2019 gün ve 2019/44780 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre; suç tarihi 09.05.2018 olan iş kazasında yaralanma meydana geldiği, bu hususta kusur tespiti yapılması hususunda, Cumhuriyet Savcısı, kamu davası açmak için yeterli şüpheye ulaştıracak delillerden birinin olay yerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yapmak olduğunu düşünüyorsa CMK’nın 160. maddesinin verdiği yetki üzerine bu incelemeyi kendisinin yapması gerekeceğinden, Cumhuriyet Savcısının İstanbul Anadolu Sulh Ceza Hakimliğine yaptığı keşif talebinin reddi kararı isabetli olup,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden, İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 22/01/2019 tarihli ve 2019/592 değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin CMK’nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi (Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/5018 E. , 2019/10104 K.).
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.