0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Fizik Kimliğin Tespiti

CMK Madde 81

(Değişik: 25/5/2005 – 5353/5 md.)

(1) Üst sınırı iki yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı şüpheli veya sanığın, kimliğinin teşhisi için gerekli olması halinde, Cumhuriyet savcısının emriyle fotoğrafı, beden ölçüleri, parmak ve avuç içi izi, bedeninde yer almış olup teşhisini kolaylaştıracak diğer özellikleri ile sesi ve görüntüleri kayda alınarak, soruşturma ve kovuşturma işlemlerine ilişkin dosyaya konulur.

(2) Kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz süresinin dolması, itirazın reddi, beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilip kesinleşmesi hâllerinde söz konusu kayıtlar Cumhuriyet savcısının huzurunda derhâl yok edilir ve bu husus tutanağa geçirilir.



CMK Madde 81 Gerekçesi

Birinci fıkradaki değişiklikle, hâkim kararı aranmasından vazgeçilmiş, bu konuda asıl yetki Cumhuriyet savcısına verilmiştir. Cumhuriyet savcısı bu konuda sözlü emir verebilecektir.

Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde, kolluk amiri de emir verebilecektir. Buradaki kolluk amirinin adli kolluk amiri olduğu açıktır. İkinci fıkradaki değişiklik ile, 80 inci maddenin ikinci fıkrasındaki değişiklikle paralellik sağlanmıştır. Böylece, özellikle mahkumiyet halinde bu kayıtlar yok edilmeyeceği gibi, fıkrada sayılan kararlar kesinleşmediği sürece muhafaza edilecek olan kayıtlar, bu kararlar kesinleşinceye kadar da kullanılabilecektir.


CMK 81 (Fizik Kimliğin Tespiti) Emsal Yargıtay Kararları


YARGITAY 2. CEZA DAİRESİ Esas : 2013/30716 Karar : 2014/30528 Tarih : 17.12.2014

  • CMK 81. Madde

  • Fizik Kimliğin Tespiti

I) Sanık ‘in temyiz isteminin incelenmesinde;

Temyiz isteminin reddine ilişkin 24.11.2011 tarihli ve 2008/84 Esas, 2011/864 Karar sayılı ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik sanık ‘ın temyiz itirazlarının reddiyle, temyiz isteminin reddine dair ek kararın istem gibi ONANMASINA,

II) Sanık hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;

14.04.2011 tarih ve 27905 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 13. maddesi uyarınca Yargıtay Ceza Dairelerine yapılacak temyiz başvurularında 40 TL harç alınması hükme bağlanmış, anılan yasa maddesi Anayasa Mahkemesi’nin 20.10.2011 tarihli ve 2011/54-142 sayılı kararı ile iptal edilerek, iptal hükmünün kararın resmi gazetede yayımlandığı 28.12.2011 tarihinden başlayarak altı ay sonra (29.06.2012) tarihinde yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de;

Anayasa Mahkemesi’nin iptal hükmünün gerekçesinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatlarını da dikkate alarak yargı hizmetlerinin karşılığında harç alınmasını, “mahkemeye erişim hakkının engellenmemesi” bağlamında değerlendirdiği, bu kapsamda belirlenen kriterlerden birisi olan “ödeme gücü olmayanlar bakımından etkili adli yardım sisteminin olması” koşulunun ülkemizde yeterince bulunmamasının iptal kararının dayanağını oluşturduğu gözetildiğinde, anılan hususun Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının yürürlüğe girmesi beklenmeksizin, temel haklarla ilgili Uluslararası Sözleşmeler ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları dikkate alınarak iç hukukta uygulanması gerektiği anlaşılmakla, sanık ‘nin temyiz isteminin reddine dair 16.11.2011 tarihli ve 2008/84 Esas, 2011/864 Karar sayılı ek karar kaldırılarak, 27.10.2011 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz isteminin incelenmesinde,

Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;

5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının ( c ). bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan sanığın; aynı Yasa’nın 53/1-c. maddesinde yazılı haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden, aynı Yasa’nın 322. maddesi uyarınca hüküm fıkrasından TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılarak, yerine “kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

III) Sanık hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;

1-) Sanık ‘un, yanındaki iki arkadaşı ile birlikte plakalı araca binerek Bulvarına gittikleri, aracı bulvar üzerine park ettikleri, sanık ‘nin arkadaşlarından birisinin araçtan inip, yolda yürüyen mağrur ‘nin omuzunda bulunan çantayı çekip aldığı, daha sonra plakalı araca binerek olay yerinden kaçtıkları, polis memuru olan ‘ın plakalı araçta üç kişinin bulunduğunu görüp, aracın gittiği yönü karakoldaki arkadaşlarına bildirdiği, bir süre sonra sanık ‘un plakalı araçta yakalandığı, aracın içerisinde mağdura ait eşyaların bir kısmının ele geçirildiği, sanık ‘nin ifadesinde “aracın içerisinde bulunan kişilerden birisinin olduğunu” beyan etmesine rağmen, sanık ‘ın suçlamayı kabul etmediği, araç kiralama şirketinin yetkilisi olan ‘ın soruşturma evresinde ‘un yanında bulunan kişiyi tarif ettiği ve beyanlarının tutanağa bağlandığının anlaşılması karşısında;

Suçun kanunî tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden birisinin sanık olup olmadığının tespit edilebilmesi amacıyla 5271 sayılı CMK’nın 81, Ceza Muhakemesinde Beden Muayenesi, Genetik İncelemeler ve Fiziki Kimliğin Tespiti Hakkında Yönetmeliğin 15. maddeleri uyarınca sanığın fotoğrafı, beden ölçüleri, bedeninde yer almış olup teşhisini kolaylaştıracak eşkâl bilgileri ile sesi ve görüntülerinin uzman kolluk mensupları tarafından kayda alınarak mağdur ile tanıklar ve ‘a gösterilmesi, gerektiğinde sanık ile mağdur ve tanıkların yüzleştirilmesi, olaydaki faillerden birisinin sanık olup olmadığının belirlenmesi bakımından teşhis yaptırılması, tüm deliller toplandıktan sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, belirtilen araştırmalar yapılmadan, sanığın yüklenen suçu işlemediğine yönelik savunmasının aksine, diğer sanık ‘nin suç atma biçimindeki anlatımları dışında, hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı kanıtların nelerden ibaret olduğu karar yerinde gösterilmeden, eksik kovuşturmaya ve yetersiz gerekçelere dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,

2-) Kabul ve uygulamaya göre de;

5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının ( c ). bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan sanığın; aynı Yasa’nın 53/1-c. maddesinde yazılı haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 2. CEZA DAİRESİ Esas : 2013/35232 Karar : 2014/25813 Tarih : 5.11.2014

  • CMK 81. Madde

  • Fizik Kimliğin Tespiti

Sanığın yokluğunda verilen hükmün, mernis adresi ile aynı olan sorguda bildirdiği adresine tebliğe çıkarıldığı, taşınması nedeni ile Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince 22.06.2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmışsa da, UYAP sisteminden, tebligat tarihinde sanığın başka bir suçtan cezaevinde olduğunun anlaşılması karşısında; yapılan tebliğ işleminin hukuken geçersiz ve temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;

Olay tarihinde yakınanın 15:30 sıralarında konutundan ayrıldığı aynı gün saat 16:30’da tanık E.. K.. üç şahsı yakınanın konutunun önünde gördüğünü kapının açık olmasından şüphelenerek yakınana haber verdiğini, sanığın suç tarihinde saat 16:40’da Eyüp İlçe Jandarma Komutanlığına aracının ruhsatını kaybettiği için şikayatte bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanıkla tanık E.. K..’ün duruşmada yüzleştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde ise, 5271 sayılı CMK’nın 81. maddesi uyarınca sanığın fotoğraflarının, tanığa gösterilmesinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 05.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 2. CEZA DAİRESİ Esas : 2013/24494 Karar : 2014/14032 Tarih : 21.05.2014

  • CMK 81. Madde

  • Fizik Kimliğin Tespiti

1-)Mağdurun aracını çalan kişiyi görmesi nedeniyle, sanıkla mağdurun duruşmada yüzleştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde ise 5271 Sayılı CMK’nın 81.maddesi uyarınca sanığın fotoğraflarının, bedeninde yer almış olup teşhisini kolaylaştıracak diğer özellikleri ile sesinin ve görüntülerinin kayda alınarak mağdura gösterilmesi, mağdurun sanığı teşhis edip edemediğinin araştırılması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik ve dosyadaki kanıtlara göre de maddi gerçeğe uygun düşmeyen savunmalarına itibar edilip, suçun hukuki nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,

2-)Kabul ve uygulamaya göre de;

a) İddianamede, sanığın 5237 Sayılı TCK’nın 142/1-e. maddesi uyarınca hırsızlık suçu kapsamında cezalandırılması talep edildiği halde, sanığa ek savunma hakkı verilmeden TCK’nın 165.maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan cezalandırılması suretiyle 5271 Sayılı CMK’nın 226. maddesine aykırı davranılması,

b) Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu için 5237 Sayılı TCK’nın 165/1.maddesinde hapis ve adli para cezası yaptırımlarının her ikisinin de birlikte öngörüldüğü gözetilmeden,sanık hakkında sadece hapis cezasına hükmedilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 Sayılı CMUK’nın 326/son. maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 21.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS