0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Suç Uydurma ve İftira Gibi Hâllerde Gider

CMK Madde 329

(1) Suç uydurup iftirada bulunduğu sabit olan kimse, bu nedenle yapılmış giderleri ödemeye mahkûm edilir.



CMK Madde 329 Gerekçesi

Suç uydurma veya iftira suretiyle veya iyice araştırmadan, ağır bir savsama ve kusurla gerçeğe aykırı ihbarda bulunan kimse, adliye dışında olsa bile, soruşturmanın yapılmasına neden olmuşsa, bu soruşturmadan dolayı Devlet Hazinesi ile sanık tarafından yapılan zorunlu giderleri ödemeye mahkûm edilebilir.

Bu karar, soruşturma evresi sonunda kamu davasının açılmasına gerek görülmediğinde Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından, kamu davası açılmış ve durum kovuşturma evresinde anlaşılmış ise davaya bakan mahkemece verilir.

İhbarda bulunan kimsenin her iki hâlde de dinlenilmesi zorunludur. Karara karşı şüpheli veya sanık, ihbar eden kimse, Cumhuriyet savcısı acele itiraz yoluna başvurabilirler.


CMK 329 (Suç Uydurma ve İftira Gibi Hâllerde Gider) Emsal Yargıtay Kararları


YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ Esas : 2006/4667 Karar : 2006/16051 Tarih : 8.11.2006

  • CMK 329. Madde

  • Suç Uydurma ve İftira Gibi Hâllerde Gider

İftira suçundan sanık hakkında Düzce Ağır Ceza Mahkemesince verilip itiraz edilmeksizin kesinleşen C.M.K.`nun 223/8. maddesi uyarınca yargılamanın durdurulmasına ilişkin 9.12.2005 tarihli karar aleyhine Adalet Bakanlığınca verilen 15.3.2006 gün ve 11414 sayılı kanun yararına bozma isteğini içeren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.05.2006 gün ve 57321 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi ve gereği görüşüldü:

Tebliğnamede “olay tarihinde, İl Jandarma Alay Komutanlığında görevli istihbarat şube müdürü olarak görev yapan sanığın en üst dereceli kolluk amiri olmadığı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 161/5 ve 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 76/3 ve devamı maddeleri uyarınca soruşturmanın izne tabi bulunmadığı ve sanığa isnad edilen iftira suçunun adli görevi esnasında veya adli görevinden dolayı işlenen bir suç olmadığı, şahsi suç olması nedeniyle yargılamanın genel hükümlere göre sürdürülmesi gerekirken yazılı şekilde yargılamanın durdurulmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir” denilmektedir. 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun ihbar ve şikayet başlıklı 76. maddesinde “Bir şahsin şikayeti üzerine başlanan disiplin soruşturması şikayetten vazgeçilse dahi durdurulmaz. Soruşturma için özel olarak müfettiş veya yetkili gönderilmesini gerektirmiş olan bir şikayetin haksız olduğunun anlaşılması halinde soruşturma için Devletçe yapılan masraflar hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 329’uncu maddesi uygulanır. Disiplin cezasını gerektirecek mahiyette olan ihbar ve şikayetin kötü niyetle yapıldığı veya delillerin uydurulduğu anlaşılan hallerde, mahkemece yukarıdaki fıkra hükmü uygulanmakla birlikte 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 267’nci maddesinin birinci fıkrasında yazılı ceza hükmolunur. Şu kadar ki bu konuda kovuşturma yapılması Adalet Bakanlığının iznine bağlıdır. Bu gibi hallerde kovuşturma, şikayet olunan hakim ve savcının mensup olduğu mahkemeye en yakın ağır ceza mahkemesi merkezindeki Cumhuriyet Savcısına ve yargılaması o yer ağır ceza mahkemesine aittir. biçiminde hükümlere yer verilmiştir. İncelenen dosyada, Ankara D.G.M. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü başka bir soruşturmayla bağlantısı nedeniyle Adalet Bakanlığınca görevlendirilen müfettişlerce katılan dışındaki görevlilere ilişkin olarak yürütülen soruşturma sırasında, ifadesine başvurulan İl Jandarma Alay Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü sanığın, aynı yer Cumhuriyet Başsavcısının görevde yetkisini kötüye kullandığı yolundaki iddiaları üzerine anılan görevli hakkında Teftiş Kurulu Yönetmeliğinin 5/f. maddesi gereğince inceleme başlatıldığı, ancak iddia edilen hususların doğrulanmaması nedeniyle soruşturmaya geçilmesine yer olmadığına dair görüş bildirildiği anlaşılmaktadır. Hakkında inceleme yapıldığını öğrenen katılanın, sanık aleyhine yasal yollara başvurabilmek amacıyla inceleme dosyasındaki belgelerin kendisine gönderilmesini istediği 31.3.2004 tarihli dilekçesine Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığınca 14.4.2004 tarih ve 2292 sayı ile kovuşturma izni veya disiplin cezası verilmesine yetkili merciin duruma göre Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ya da Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu olduğu ve başvurmayı düşündüğü yasal yollara bu makamlardan çıkacak bir karar sonucunda gitmesinin olanaklı bulunduğu belirtilerek yanıt verilmiştir. Oluşu yukarıda özetlenen somut olayda, 2802 sayılı Kanunun 76. maddesi hükmü uyarınca Adalet Bakanlığından iftira suçu açısından izin alınmadan sanık hakkında kovuşturma yapılması olanaksızdır. Sanık aleyhine düzenlenen iddianamede, anılan merciden izin alındığına ilişkin bir açıklama bulunmadığı gibi dosya içerisindeki belgelerde de iznin varlığına rastlanmamıştır. Bu durumda Düzce Ağır Ceza Mahkemesince C.M.K.`nun 223/8. maddesi uyarınca verilen durma kararı hukuka uygundur.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, yapılan açıklamalar ışığında yerinde görülmediğinden, kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 08.11.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS