0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Yetkisizlik İddiası

CMK Madde 18

(1) Sanık, yetkisizlik iddiasını, ilk derece mahkemelerinde duruşmada sorgusundan, bölge adliye mahkemelerinde incelemenin başlamasından ve duruşmalı işlerde inceleme raporunun okunmasından önce bildirir.

(2) Yetkisizlik iddiasına ilişkin karar, ilk derece mahkemelerinde sanığın sorgusundan önce, bölge adliye mahkemelerinde duruşmasız işlerde incelemenin hemen başlangıcında, duruşmalı işlerde inceleme raporu okunmadan önce verilir. Bu aşamalardan sonra yetkisizlik iddiasında bulunulamayacağı gibi mahkemeler de bu hususta re’sen karar veremez.

(3) Yetkisizlik kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir.



CMK Madde 18 Gerekçesi

Tasarının temel amacı, davanın işlemler sürdürülerek gerek ilk derece mahkemelerinde ve gerek bölge adliye mahkemelerinde bir duruşmada bitirilmesi olduğundan ve davanın ertelenmesine neden olabilecek hususları önlemek zorunlu sayıldığından, yetkisizlik iddiasının, ilk derece mahkemelerinde duruşmanın başlangıcında iddianame okunmadan, bölge adliye mahkemelerinde incelemenin başlamasından ve duruşmalı işlerde inceleme raporunun okunmasından önce ileri sürülebilmesi kabul edilmiştir; bu aşamalardan sonra yetkisizlik iddiasında bulunamayacağı gibi anılan mahkemelerce de yetkisizlik kararı verilemeyecek, davaya bakmayı sürdüreceklerdir.

İlk derece mahkemelerinde yukarıda açıklanan zaman ve koşullara göre yetkisizlik kararı verilebileceği gibi 174 inci madde gereğince iddianame Cumhuriyet savcılığına iade de edilebilecektir.


CMK 18 (Yetkisizlik İddiası) Emsal Yargıtay Kararları


Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2023/5883 E. , 2023/7112 K.

  • CMK 18

  • Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde olan mahkemeler arasındaki yetki uyuşmazlığının çözüm yeri Yargıtay’dır.

Hakaret suçundan sanık … hakkında yapılan yargılama sırasında; Yozgat 2. Asliye Ceza Mahkemesiyle İstanbul 16. Asliye Ceza Mahkemesi arasında oluşan olumsuz yetki uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tebliğname ile daireye verilmekle incelendi;

İncelenen dosya içeriğine, sanığın üzerine atılı suçun niteliğine, iddianamede olayın anlatılış biçimine ve Yozgat 2. Asliye Ceza Mahkemesi kararındaki gerekçeye göre yerinde görülmeyen İstanbul 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.03.2023 tarih ve 2023/494 Esas, 2023/478 Karar sayılı YETKİSİZLİK kararının oy birliğiyle KALDIRILMASINA,


Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/13059 E. , 2022/3053 K.

  • CMK 18
  • **Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde olan ağır ceza mahkemeleri arasındaki yetki uyuşmazlığının çözüm yeri Yargıtay’dır.

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık … hakkında yapılan yargılama sırasında; Denizli 6. Ağır Ceza Mahkemesiyle Mersin 6. Ağır Ceza Mahkemesi arasında oluşan olumsuz yetki uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü:

İncelenen dosya içeriğine, sanığın üzerine atılı suçun niteliğine, iddianamede olayın anlatılış biçimine, CMK 18/2. maddesi hükmüne ve Mersin 6. Ağır Ceza Mahkemesi kararındaki gerekçeye göre, yerinde görülmeyen Denizli 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/04/2021 gün ve 2021/211 E. 2021/255 K. sayılı YETKİSİZLİK kararının KALDIRILMASINA, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 14/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ Esas: 2018/549 Karar: 2018/242 Tarih: 29.01.2018

  • CMK 18. Madde

  • Yetkisizlik İddiası

Silahlı terör örgütüne üye olma, sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından sanık … hakkında yapılan yargılama sırasında; … 2. Ağır Ceza Mahkemesiyle … 2. Ağır Ceza Mahkemesi arasında oluşan olumsuz yetki uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü:

İncelenen dosya içeriğine, sanığın üzerine atılı suçların niteliğine, iddianamede olayın anlatılış biçimine, CMK’nın 18/2. maddesine ve … 2. Ağır Ceza Mahkemesi kararındaki gerekçeye göre, yerinde görülmeyen … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/11/2017 gün ve 2017/214 E. 2017/326 K. sayılı YETKİSİZLİK kararının KALDIRILMASINA, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 29/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 12. CEZA DAİRESİ Esas: 2015/12307 Karar: 2016/10465 Tarih: 20.06.2016

  • CMK 18. Madde

  • Yetkisizlik İddiası

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:

1-5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 18/2. maddesindeki “Yetkisizlik iddiasına ilişkin karar, ilk derece mahkemelerinde sanığın sorgusundan önce, bölge adliye mahkemelerinde duruşmasız işlerde incelemenin hemen başlangıcında, duruşmalı işlerde inceleme raporu okunmadan önce verilir. Bu aşamalardan sonra yetkisizlik iddiasında bulunulamayacağı gibi mahkemeler de bu hususta re’sen karar veremez.” şeklindeki emredici hükmü dikkate alındığında, dosya kapsamında taraflarca kanunda belirtilen aşamalarda ve sonrasında yetkisizlik itirazında bulunulmadığının anlaşılması nedeniyle, incelemeye devamla diğer yasal koşulların varlığı halinde uğranıldığı iddia edilen maddi ve manevi zararla ilgili hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir tazminata hükmedilmesi gözetilmeden yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi,

2-Gerekçeli karar başlığında, “dava” yerine “suç”, “dava tarihi” yerine, “suç tarihi” ve “suç yeri” ibarelerine yer verilmiş olması,

Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak (BOZULMASINA), 20.06.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


YARGITAY CEZA GENEL KURULU Esas: 2005/16-139 Karar: 2005/139 Tarih: 22.11.2005

  • CMK 18. Madde

  • Yetkisizlik İddiası

Edirne İcra Ceza Mahkemesince; 27.10.2004 gün ve 695-1837 sayı ile verilen yetkisizlik kararı, sanık müdafiinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay Onaltıncı Hukuk Dairesince; 7.10.2005 gün ve 3203-8479 sayı ile;

“…Hükümden sonra 1.6.2005 günü yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile 5358 sayılı İcra İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hükümleri karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu bulunduğu…” gerekçeleriyle sair yönleri incelemeksizin bozulmuş, Yargıtay C. Başsavcılığınca; 31.10.2005 gün ve 219656 sayı ile;

“… Yetkisizlik kararlarının temyizi kabil kararlardan olmayıp, 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının uyarınca itirazı kabil kararlardan olduğu, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY.nın 317. maddesi uyarınca temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği, gerekçeleriyle itiraz yasa-yoluna başvurularak, Özel Daire bozma kararının kaldırılıp, gereği mahallinde Yerel Mahkemece yapılmak üzere temyiz isteminin reddine karar verilmesi…” isteminde bulunulmuştur.

Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Yedieminlik yükümlülüğüne aykırı davranmak suçundan sanığın 765 sayılı Yasanın 276/2. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Edirne 1. Asliye Ceza Mahkemesine açılan kamu davasında, Yerel Mahkemece; sanığın eyleminin 17.7.2003 gün ve 4949 sayılı Yasanın 93. maddesi ile İİY.na eklenen 336/a maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği görüşüyle görevsizlik kararı verilmiş, dosyanın gönderildiği Edirne icra Ceza Mahkemesi ise 27.10.2004 gün ve 695-1837 sayı ile;

İİY.nın 348. maddesi uyarınca, yetkili mahkemenin takibin yapıldığı yerdeki icra ceza mahkemesi olduğu gerekçesiyle; dosyanın yetkili ve görevli nöbetçi İstanbul İcra Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.

Sanık müdafii tarafından temyiz edilen bu karar dosyayı inceleyen Yargıtay Onaltıncı Hukuk Dairesince; 7.10.2005 gün ve 3203-8479 sayı ile;

“Hükümden sonra 1.6.2005 günü yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile 5358 sayılı İcra İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hükümleri karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu” bulunduğu gerekçeleriyle sair yönleri incelemeksizin bozulmuştur.

İİY.nın 53158 sayılı Yasa ile değişik 348. maddesinde; cezai hükümlerin yer aldığı 16. babda yer alan fiillerden dolayı yetkili icra mahkemesinin, icra takibinin yapıldığı yerdeki mahkeme olduğu, 353. maddesinde ise, icra mahkemesinin bu bölümdeki eylemlere ilişkin verdiği tazyik ve disiplin hapsi kararlarına karşı, yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine itiraz edilebileceği, suçlardan dolayı verdiği hükümlerle ilgili olarak ise 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Yargılama Yasasının, yasa yollarına ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş, 5271 sayılı Yasanın 223. maddesi uyarınca hüküm sayılmayan yetkisizlik kararlarına karşı ise başvurulacak yasayolu konusunda herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

Ancak yasanın bütünlüğü içerisinde konu değerlendirildiğinde, yasada açık bir düzenlemenin bulunmadığı hallerde, takip hukukuna ilişkin hususlarda, HUYY. ceza yargılamasına ilişkin hususlarda ise CYY. hükümlerinin uygulanmasının amaçlandığı. Yasada boşluk olan hususların CYY.sının, llY.na aykırı olmayan hükümlerinin uygulanması suretiyle doldurulacağı açıkça anlaşılmaktadır.

1412 sayılı CYUY.nda yetkisizlik kararlarına karşı başvurulacak yasa yolu düzenlenmemiş olmakla birlikte, 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 45. maddesi uyarınca “benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, dairelerini ve adliye mahkemelerini” bağlayıcı, bu niteliğiyle de yasa gücünde bulunan 28.3.1946 gün ve 33-46 sayılı içtihadı Birleştirme Kararında; yetkisizlik kararlarının itiraz yasayoluna tabi olduğu açıkça belirtilmiş, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Yargılaması Yasası’nın 18/3. maddesinde de anılan İBK.na uygun olarak, yetkisizlik kararlarına karşı itiraz yasayoluna başvurulabileceği hükmüne yer verilmiş,

5271 sayılı CYY.nın 264. maddesinde ise; kabul edilebilir bir başvuruda yasayolu ve merciin belirlenmesinde yanılgının, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağı, bu halde başvuru yapılan mercice, başvurunun görevli ve yetkili mercie gönderileceği belirtilmiştir.

Yargılama Yasalarının zaman bakımından uygulanmasında genel ilke, yasa değişikliklerindeki geçici düzenlemelerde aksi belirtilmiş olmadıkça, derhal uygulama “hemen uygulama” ilkesi geçerlidir. Bu ilke yeni Yasanın eskisinden daha mükemmel olması ve ülkede aynı anda birden çok yargılama yasasının uygulanmaması, yasaların bulundukları süre içerisinde, düzenledikleri alanlarda uygulanacağı görüşüne dayanmaktadır. Derhal uygulanırlık ilkesinin doğal sonucu olarak, usul işlemleri, yapılacağı sırada yürürlükte bulunan yargılama yasası hükümlerine tabi olacak ve ceza yargılaması sırasında, yasada değişiklik olduğunda yeni yasa hemen uygulanacak, ancak, bu durum, önceki yasanın yürürlükte bulunduğu dönemde, o yasaya uygun biçimde yapılmış işlemlerin geçersizliği sonucunu doğurmayacağı gibi yenilenmesini de gerektirmeyecektir.

Bu ilkenin sonucu olarak;

a- Usul işlemleri mutlaka yürürlükteki yasaya göre yapılacaktır.

b- Yürürlükteki yasaya göre yapılmış işlemler, sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle geçerliliğini yitirmeyecektir.

c- Yeni yasanın yürürlüğünden sonra yapılması gereken usul işlemleri yeni yasaya tabi olacaktır.

d- Yeni yasanın uygulanmasında, sanığın leh veya aleyhinde sonuç doğurmasına bakılmayacaktır.

Somut olayda; itiraz yasayoluna tabi bulunan yetkisizlik kararı, yasayolunun belirlenmesindeki yanılgı nedeniyle temyiz edilmiş, Özel Dairece de, 5320 sayılı Ceza Yargılama Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasa’nın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY.nın 317. maddesi uyarınca, sanık müdafiinin temyiz isteminin reddi ile asliye mahkemesi statüsünde bulunan icra mahkemesinin yetkisizlik kararı konusunda karar verilmek üzere, dosyanın 5271 sayılı Yasanın 18,, 264, 268. maddeleri uyarınca icra mahkemesinin yargı çevresi içinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, bozma kararı verilmesi isabetsizdir.

Bu itibarla Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle,

1- Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,

2- Yargıtay Onaltıncı Hukuk Dairesinin 7.10.2005 gün ve 3203-8479 sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,

3- Sanık müdafiinin temyiz inceleme isteminin CYUY.nın 317. maddeleri uyarınca REDDİNE,

4- Dosyanın, 5271 sayılı Yasanın 18,, 264, 268. maddeleri uyarınca icra mahkemesinin yargı çevresi içinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine gönderilmek üzere, Yargıtay C. Başsavcılığına tevdiine, 22.11.2005 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS