0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Avukatın Aslı Olmayan Vekaletname veya Belgeyi “Aslı Gibidir” Yaparak Örnek Çıkarma Suçu

(CGK-K.2021/591)

1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “Örnek çıkarabilme ve tebligat yapabilme hakkı” başlığını taşıyan 56. maddesi;

“Usulüne uygun olarak düzenlenen ve avukata verilmiş olan vekaletname 52 nci maddede yazılı dosyada saklanır. Avukat, bu vekaletnamenin örneğini çıkarıp aslına uygunluğunu imzası ile onaylayarak kullanabilir. Avukatın çıkardığı vekaletname örnekleri bütün yargı mercileri, resmi daire ve kurumlar ile gerçek ve tüzel kişiler için resmi örnek hükmündedir.

Asıllarının verilmesi kanunda açıkça gösterilmiyen hallerde avukatlar, takibettikleri işlerde, aslı kendilerinde bulunan her türlü kağıt ve belgelerin örneklerini kendileri onaylıyarak yargı mercileri ile diğer … dairelerine verebilirler.

Aslı olmayan vekaletname veya diğer kağıt ve belgelerin örneğini onaylayan yahut aslına aykırı örnek veren avukat, üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiştir.

Bu hükümle birlikte avukatların aslı kendilerinde bulunan vekâletname, her türlü kâğıt ve belgelerin örneklerini kendileri onaylayarak kullanabilmesi sağlanmıştır. Maddenin ilk fıkrası ile usulüne uygun olarak düzenlenen ve avukata verilmiş olan vekâletnamenin 1136 sayılı Kanun’un 52/1. maddesindeki “Avukat, üzerine aldığı her … yahut yazılı mütalasına başvurulan her husus hakkında düzenli dosya tutmak zorundadır.” şeklinde düzenlenen fıkrada belirtilen tutulması zorunlu dosyada saklanması gerektiği belirtilmiştir. Avukatın kendisinde bulunan ve dosyada muhafaza ettiği vekâletnamenin bir örneğini çıkarıp aslına uygunluğunu imzası ile onaylayarak kullanabilecek olup kullanılan vekâletname örneklerinin bütün yargı mercileri, resmî daire ve kurumlar ile gerçek ve tüzel kişiler için resmî örnek hükmünde olduğu kabul edilmiştir.

Maddenin ikinci fıkrasında ise aslı kendilerinde bulunan vekâletname dışında her türlü kâğıt ve belge örneklerinin avukat tarafından ne şekilde kullanılabileceği düzenlenmiştir. Her türlü kâğıt ve belgenin avukat tarafından örneğinin çıkartılması için bazı şartlar kabul edilmiştir. Öncelikle avukatlar takip ettikleri işlerde kâğıt ve belgelerin örneğini çıkartıp aslına uygunluğunu imzası ile onaylayarak kullanabilir. Ancak kâğıt ve belgelerin asıllarının verilmesi gerektiği kanunda açıkça gösterilmemelidir. Kâğıt ve belgelerin asıllarının verilmesi gerektiği kanunda açıkça gösterilmişse avukat o kâğıt ve belgenin örneğini çıkartıp aslına uygunluğunu imzası ile onaylayarak kullanamayacaktır. Ayrıca örneklerin onaylanıp kullanabilmesi için kâğıt ve belgelerin asıllarının kendisinde olması gerekir. Avukatlar kâğıt ve belgenin aslını görüp örneğini çıkarttıktan sonra belgenin aslını iade etmeyecek, onaylı örnek belgenin içeriği veya şekliyle ilgili tereddüt hasıl olması durumunda yani sahtecilik iddiası ihtimaline karşı belgenin aslını dosyasında muhafaza edecektir. Her ne kadar maddenin 1. fıkrasında vekâletnamenin örneği çıkartıldıktan sonra aslının 52. maddede yazılı dosyada saklanacağı belirtilmesine rağmen örneği çıkartılan her türlü kâğıt ve belgenin aslının dosyada saklanması gerektiği ayrıca belirtilmemiş ise de 56. maddenin 2. fıkrasındaki “aslı kendilerinde bulunan” ibaresinden örneği çıkartılarak kullanılan her türlü kâğıt ve belge aslının da muhafaza edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Onaylama işlemini de avukatlar bizzat kendileri yapacak olup yanında çalışan stajerleri veya yardımcı elemanları örnek belgelerin onaylamasını yapamayacaktır.

Maddenin 2. fıkrası ile 1. fıkrası arasındaki temel fark ise vekâletname örnekleri bütün yargı mercileri, resmî daire ve kurumlar ile gerçek ve tüzel kişilere verilebilirken, diğer belgeler bakımından bu yetki sınırlanmakta ve sadece yargı mercileri ile diğer … dairelerine verme yetkisi mevcuttur.

Maddenin 3. fıkrasında ise 1. ve 2. fıkralarda avukata tanınan vekâletname, her türlü kâğıt ve belgelerin örneklerini çıkartıp, onaylayarak kullanma yetkisinin kötüye kullanılması hâli suç olarak tanımlanmıştır. Bu hâl kanun koyucunun avukata tanıdığı hak ve görevlerle, ona verdiği önem ve gösterdiği itimadın mantıki bir sonucudur. Bu suretle avukatın örnek çıkarmak için başka mercilere müracaat ederek zaman kaybetmesi önlenmiş ve mesleğin itibarı artırılmıştır.

Söz konusu suç, maddenin üçüncü fıkrasında seçimlik hareketli bir suç olarak tanımlanmış olup aslı olmayan vekâletname veya diğer kâğıt ve belgelerin örneğinin onaylanması yahut aslına aykırı örnek verilmesi durumunda suç oluşacaktır. Üçüncü fıkrada belirtilen “aslı olmayan” ibaresinin vekâletname veya diğer her türlü kağıt ve belge aslının avukatın kendisinde olmaması şeklinde anlaşılması gerekir. Keza maddenin 1. fıkrasında vekâletnamenin avukata verilmiş olmasından, 2. fıkrasında ise her türlü kâğıt ve belge asıllarının kendilerinde bulunması gerektiğinden bahsedilmiştir. Maddenin 3. fıkrasında belirtilen aslı olmayan vekâletname, her türlü kâğıt veya belgenin aslının avukatın kendisinde bulunmaması anlaşılacak, bir başka deyişle avukatın belgenin aslını görüp muhafaza etmesi gerektiği hâlde belgenin muhafaza edilmemesi sebebiyle aslının dosyaya sunulamaması durumu belge aslının görüldüğü yönündeki savunmayı çürütecektir. Vekâletname veya diğer belge asıllarının onaylı örneğinin yargı mercileri veya diğer … dairelerine sunulduğu durumda, asılların avukat tarafından hiç görülmemesi veya görüldüğü hâlde iade edilen asılların dosyaya sunulamaması durumunda suç oluşacaktır. Bununla birlikte, onay öncesinde kağıt veya belgenin aslı kendisinde bulunan avukatın bunların örneğini çıkartıp aslının uygunluğunu imzası ile onaylamasından sonra kâğıt ya da belgenin aslını resmî bir kuruma verme zorunluluğundan dolayı muhafaza etmesinin fiilen imkânsız hâle geldiği durumlarda söz konusu kâğıt ya da belgenin aslını ilgili kuruma verdiğini ispatlaması şartıyla bu kâğıt ya da belgenin aslını muhafaza etme yükümlülüğüne aykırı davrandığı, buna bağlı olarak da üçüncü fıkrada düzenlenen suçu işlediği söylenemez. Bu durumda, söz konusu suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı kabul edilmelidir. Suçla korunan hukuksal değer belgede sahtecilik suçlarında olduğu gibi kamunun güvenidir. Ancak burada kanun koyucu avukatlık mesleği mensuplarına tanıdığı bir yetkinin kötüye kullanılmasını da cezalandırmaktadır. Sonuç olarak kanun koyucu, avukatlara kamu nazarında ek bir güven atfetmekte ve bu güvene aykırı davranışları özel olarak düzenlenmektedir.

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS